Çamlık pislik içinde.. Yazdım, küçük hesap oldu..
Envitec’le sorun yaşanıyor.. Yazdım, küçük hesap oldu..
Büyükşehirle yetki karmaşası var.. Yazdım, küçük hesap oldu..
İskenderun’da trafik sorunu değişmiyor.. Yazdım, küçük hesap oldu..
Su Arıtma Tesisi henüz tamamlanmadı.. Yazdım, küçük hesap oldu..
TOKİ’yi yazdım.. Küçük hesap oldu..
Tamamlanmayan asfaltı ve kaldırım işgallerini yazdım.. Küçük hesap oldu..
Aynı şekilde;
Sahil kıyısında fiskiyeyi yazdım, küçük hesap oldu..
Yürüyüş yollarına asma germe brandayı yazdım, küçük hesap oldu.
Engellileri yönelik çalışmayı yazdım, küçük hesap oldu.
Oysa bugün hepsi proje olarak karşımıza çıktı..
Seyfi Dingil; sahil kıyısına (iskeleye) fiskiye, yürüyüş yollarına asma germe branda ve Yeni Devlet Hastanesi’nin yamacındaki Çamlık’ta içinde sosyal tesisin de bulunduğu yeni bir düzenleme yapılacağını duyurdu.
İyi ki yazmışım!
Demek ki, bu ‘küçük hesaplar’la belediye idaresine bir faydam dokunmuş!
Sonuç ne oldu?
Bir teşekkür bile yok!
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, aksine cumartesi günkü basın toplantısında, epeyce bir yüklendi bana..
Eleştirilerim hoşuna gitmemiş, besbelli!
Yusuf Civelek ve önceki dönemde de bu böyleydi..
Seçimlerden önce verilen ‘diyalog’ ve ‘ortak akıl’ mesajları, nedense başkan seçildikten sonra unutulur.
İyi ve olumlu şeyler yazarsınız, kimsenin ağzını bıçak açmaz.
Ama iki köşe yazıp, sorunları dile getirirseniz; tepki görürsünüz!
Eyvallah!
İstiyorlar ki; takmadan, detayları sormadan, sorgulamadan, kıyaslamadan, karşılaşılabilecek olası olumsuzlukların endişesine kapılmadan işimizi yapalım..
Öyle bir gazetecilik örneği varsa;
Ben gazeteci değilim!
Memlekette sayıca çok fazla gazeteci var zaten.
Onlarla dertleşsin!
Mesela; Büyükşehir’le birlikte İskenderun’un kaybettiği 7 ünitenin kaybı, bütçeye ne kadar yansıdı?
Seçimlerden önce bunların olacağını, büyükşehire ‘tahsildarlık’ yapacaklarını bilmiyorlar mıydı?
Seyfi Başkan bir yandan ‘büyükşehir’ kavramını eleştiriyor, şikayet ediyor..
Diğer yandan ‘iktidarın nimetlerini İskenderun’a taşıyacağım’ diyor..
Nasıl olacak bu?
Basın toplantısı yapılırken, elektrikler kesildi.. Jenaratör çalışmadı, yarım saat bekledik.. Karayılan’da da aynısı oldu. Jeneratör arızalıydı, çalışmadı..
Belli ki, bunları tamir etmek de, küçük hesabı anımsatıyor..
Bu arada;
Toplantı bitiminde de; Seyfi Başkanın ‘danışman’ diye takdim ettiği isimlerle, hangi meclis üyeleri belediyenin kapısında tartıştı..
Sebep neydi?
Yine küçük hesap mı?