Başbakan ve Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü İskenderun’da olacak. Erdoğan iftarını İskenderun halkıyla birlikte açacak.
Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in bu ziyareti fırsata dönüştüreceğinden şüphem yok.
İskenderun’un geleceğine katkı sunacak projeleri içeren dosyayı, Başbakan’a sunacağı gibi, destek de isteyecektir.
Fırsat bu fırsat..
Başbakan Erdoğan, kimbilir bir daha ne zaman İskenderun’a gelir..
57 aradan sonra iktidarla buluşan İskenderun’un daha fazla hizmete, hatta pozitif ayrımcılığa ihtiyacı var..
Bugüne dek ihya olan AK Partili belediyeler 10 alıyorsa, İskenderun hizmet anlamında en azından 30 almalıdır..
Söz konusu İskenderun’un çıkarlarıysa, AK Parti hükümetinden bölgenin ufkunu açabilecek projelere katkı istemek, Seyfi Başkanın da hakkı..
Yeni İskenderun’u inşaa etmek için cesur adımlara ve ödeneğe ihtiyaç var..
Aynı şekilde;
Üzerimizdeki ölü toprağından kurtulmamız için, kaynaklara, yeni dokunuşlara da ihtiyaç var. Çılgın projelerle, kentteki dinamizmi gün yüzüne çıkarmamız gerekiyor..
Seyfi Başkan bunun farkında!
O bakımdan, 20 Temmuz’daki ziyaret programına sıkı bir şekilde hazırlanıyor.
İskenderun’un ayrıcalıklı bir şehir statüsü kazanması için çabalıyor..
Olabilir mi?
Neden olmasın!
Yeter ki; AK Parti iktidarı, özellikle İskenderun’a karşı iyi niyet beslediğini gösterebilsin. Verilen oyların hakkını teslim edebilsin..
İskenderun’un sahipsiz olmadığını yeni yatırımlarla ispatlasın!
En başından gücünü hissettirsin!
Verilen sözler unutulmasın!
Nasıl mı?
***
İstanbul’un Maltepe ilçesi sahilinde, 400 metre derinlikte ve 3,5 kilometrelik bir bant olarak planlanan 1 milyon 200 bin metrekarelik alanda yapılan dolgunun ardından oluşturulan şehir parkını işitmişsinizdir..
Toplam maliyeti 201 milyon lira olarak açıklanan ve Dünyanın en büyük şehir parkı
içinde yok yok. Denize yapılan dolguyla neredeyse İskenderun sahili büyüklüğünde yeni bir alan doğdu.. Şehrin haritası değişti, iyi mi?
Büyük bir miting ve konser alanının bulunduğu projede futbol, basketbol, voleybol sahaları, uluslararası tenis karşılaşmalarının yapılacağı bir sahanın da bulunduğu 5 adet tenis kortu, Türkiye’nin en büyük kaykay ve akrobatik bisiklet platformları, 7.5 kilometre uzunluğunda bir bisiklet parkuru, yürüyüş parkurları, yüzme ve fitness kulübü, yelken sporlarının yapılacağı bir merkez, çocuk oyun alanları, helikopter pistleri, uzaktan kumandalı araçların kullanılacağı pistler ve lokantalar yer alıyor.
Parkta 20 bin ağaç ekildi.. Ayrıca, 2 bin 865 araçlık bir otomobil otoparkı ile 76 otobüs kapasiteli bir otobüs otoparkı bulunuyor.
255 bin metrekare yürüyüş alanının bulunduğu parktaki miting ve etkinlik alanının boyutları ise 130 bin metrekare.
***
Peki Maltepe Belediyesi AK Parti’nin nimetlerinden faydalanabiliyorsa, İskenderun’un eksiği nedir?
İskenderun tarihinde 201 milyon lira yatırım görmüş müdür?
Biz istemez miyiz, parkın bir benzeri İskenderun’da yapılsın?
Olmadı; 201 milyon liralık bir yatırım bütçesiyle, İskenderun’a neler yapılmaz ki?
Oysa Seyfi Başkan’ın elinde yeterince kaynak yok!
Birşeyler yapmaya çalışıyor ama, hükümetin desteği olmadan bu süreçte hedefe ulaşması mümkün değil.. Bu sebeple, Başbakan Erdoğan’ın ziyaretini önemsiyorum..
İskenderun, bir Maltepe örneğini hakkediyor..
Bakalım bu fırsatın dönüşümü İskenderun’a nasıl yansıyacak?
Seyfi Başkanı tanıyorsam, tuttuğunu koparacaktır!
BÜYÜKŞEHİR’İN HER YERE YETİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL!
Doğru, Büyükşehir Belediyesi’nin yetkisi çok fazla.. Ama Hatay’ın coğrafyası da çok büyük.. Başkan Lütfü Savaş’ın her yere yetişmesi mümkün değil!
Zira var olan bu yetkilerini paylaşması daha doğru olmaz mı?
Sürekli belediye başkanlarıyla takışması veya onları ‘muhtar’ olarak görmesinin Hatay’a ne faydası var?
Bir ilçe belediyesi düşünün ki, şehrin ana yollarına, sahile, su işlerine ve daha birçok çalışmaya katkı sunmaya hakkı yok..
Yanıbaşınızda toplumu ilgilendiren bir sorun var, ama bunu çözmek için Antakya’dan ekip bekliyorsunuz, olacak şey mi?
Bırakın da, sahile, parklara, su işlerine ve daha birçok üniteye ilgili belediye müdahale etsin.. En azından, Büyükşehir Belediyesiyle ortaklaşa bir çalışma yürütülsün.. Olamaz mı?
Bunun için belediyeler arasında kutuplaşmaya, vakit kaybına ne gerek var?
Amaç topluma hizmetse, bunu büyükşehirle birlikte yürütmek de mümkün..
Hangi siyasi duruşa sahip olursa olsun, bu birliktelik, bu ortak akıl, Hatay’ı uçurur!
Yeter ki el ele verin!
ÇOK GEÇMİŞ OLSUN METİN BAŞKAN!
Türk Metal Sendikası Çukurova Bölge Temsilcisi Metin Önde’ye yapılan çirkin saldırıyı kınıyorum..
Metin Önde’nin yaptığı tek şey işçilere konuşmak!
‘Demokratik’ kanallarla işçinin emek mücadelesine katkı sunmak..
Bunun dışında yaptığı birşey yok!
Birileriyle sorunu olduğunu düşünmüyorum.
Kaldı ki, kendisi de bu yönde demeç verdi..
Peki kim ya da kimler, hangi korkaklar, Metin Önde’nin kullandığı arabaya 7 el ateş etme cesaretini gösterebilir?
Bunların gözünü kan bürümüş olacak ki, direk canına kastetmişler..
Çok şükür, Allah korudu!
Bunlar her kim ya da kimlerse, Allah cezalarını versin!
Emniyet güçleri, olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlattı.
Ben bu saldırının faili meçhul kalacağını sanmıyorum.
Elbetteki gereği yapılacaktır!
Er ya da geç, gözünü şiddet bürümüş kişi veya kişiler, belki de arkasındaki güçler ortaya çıkacaktır.
Ben bu satırları yazarken saat 17.00 gibiydi..
Bu saate kadar, Çelik İş Sendikası’nın bu çirkin saldırıya yönelik bir ‘kınama’ mesajı yayınladığını görmedim.. En azından ben işitmedim!
Herşey bir yana; Çelik İş kanadından, hiç olmasa Metin Başkana bir ‘geçmiş olsun’ denmesini beklerdim! Yapamadılar..
Oysa herşey yetki demek değildir.. Yazık!
Türk Metal Sendikası Çukurova Bölge Temsilcisi Metin Önde’ye geçmiş olsun diyor, emek mücadelesinde gösterdiği kararlı tutumundan ötürü kutluyorum.