Yağmur yağdı, şikayetler yükseldi.
Payas’ta camiyi su basıyor, müdahaleyi Kuran Kuru öğrencileri yapıyor.
Erzin’de bir kaya parçası yolu tıkıyor, muhtar gittiği her kapıdan boş dönüyor..
Üç gündür, o kaya halen orada duruyor, iyi mi?
İskenderun’da asfaltı, kaldırımla aynı yüksekliğe taşıdık ve adına ‘medeniyet’ dedik.. Yolları sel aldığı gün, vatandaşlar kaldırımda yürüyemedi..
Ayıp olmasa; üstümüzü çıkarıp yüzeceğiz!
Vesile olanlar sağolsun; Venedik’i yaşadık!
Belediye Başkanı Seyfi Dingil mahalleleri gezip, selzedelere yardımcı olmaya çalışırken, altyapıdan sorumlu Büyükşehir Belediye Başkanı nerede?
O da geziyor..
Belen, İskenderun, Dörtyol ve Erzin’deki büyükşehir hizmet binalarını incelemekle meşgul!
Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ilçelere geliyor ama, selin yarattığı tahribatı önlemek için ses verdiği yok!
Yaptığı en güzel şey;
– Şikayet etmek!
Biliyorsunuz ki, arıtma tesisi, kanal temizliği vesaire, büyükşehire bağlı..
Ama buna rağmen İskenderun Belediyesi katkı sunmak için müdahale etmek istese de..
İzin vermiyor!
Peki Lütfü Savaş ne yapıyor?
Selin yaralarını sarmak yerine, dün sosyal tesislerde incelemelerde bulunuyor.
Sorunlara değil, tesislerle alaka gösteriyor..
Gittiği yerden de İskenderun Belediyesi’ne yükleniyor!
Güya; İskenderun Belediyesi’ne bağlı ekipler, Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan sosyal tesis ve arıtma tesislerine giden yolu işgal ediyormuş..
Bu nasıl bir işgaldir?
Yanıtı yok!
Sanki karşısında, Yunanistan’ın Atina Belediyesi varmış gibi, dikleniyor!
Hak ve görevlerden sözediyor..
Bir de, ‘Herkes Büyükşehir Belediyesi’nin gücünü ve büyüklüğünü görecek’ diye tehdit ediyor..
İyi güzel de;
Nerede büyükşehrin büyüklüğü..
Ortada bir güç falan gördüğüm yok..
Ortalığı sel götürmüş, yığınca sorunlar birikmiş, adım atıldığı yok..
İskenderun Belediyesi vatandaşa yardımcı olacak, adı işgal oluyor.
Hem madem çok büyüksün;
Ne diye ilçe belediyeleriyle uğraşır durursun?
Ne diye laf üretir, veryansın edersin?
Büyükşehir Belediyesi, tesisleri ele geçirmekle büyük hizmet yaptığını düşünebilir. Ama bunun adı büyüklük değil, hizmeti engellemektir.
Çünkü icraatı yok!
Büyüksen, büyüklüğünü tüm ilçelere eşit bir şekilde yansıt ki, vatandaş hizmet görsün!
***
Bu arada Lütfü Savaş’a bir hatırlatma yapalım;
Sahip olduğu arıtma tesisi 4 parselden oluşuyor.
Bunlardan 3’ü İskenderun Belediyesi’ne ait!
Neresi bunlar?
Rauf Denktaş Spor Tesisleri’nin bulunduğu alan, İskenderun Spor Tesisleri..
Tenis kortu ve buz pateni halen İskenderun Belediyesi’nin..
Arazi, tapuda tek parça göründüğü için, Lütfü Efendi bu tesisleri de ele geçirmeye çalışsa da, gerekli düzeltmeler yapılıyor.
Herşeye sahip olmak öyle kolay değil Lütfü Bey!
NOT: Arıtma Tesisi, Mete Aslan döneminde yapıldı. Buna rağmen 2006’daki sel felaketini önlemek mümkün olmadı. Yusuf Civelek döneminde ise, asfalt yüksekliği kaldırımla bir oldu. En ufak bir yağmurda, insanlar yolda mı, kaldırımda mı yürüyor, bilemiyoruz. Bugün de arıtma tesisi, su ve kanalizasyon işleri büyükşehir belediyesine bağlandı.. Peki kabahat kimde?