İskenderun Belediye Meclisi’nin gündeminde iki madde vardı, ama gündem dışı yapılan konuşmalar Envitec’le ve Büyükşehir Belediyesi ile yaşanan sorunları açığa çıkardı. Biliyorsunuz, Büyükşehir ile AK Partili ilçe belediyeleri arasında bir süredir devam eden ‘yetki’ tartışması sürüyordu.
Dün, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in basın toplantısında, Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın sosyal tesislerle alakalı tutumundan sözettim.
‘ANTAKYA ŞOVENİZMİNE İZİN VERMEM’
Aynı gün, belediye meclisi oturumunda, MHP Belediye Meclis Üyesi Osman Çolak’ın gündeme getirdiği, “Sahilde bir sosyal tesisin ihalesi iptal oldu. Gerekçe olarak, çevre düzenlemesi gösterildi. Yasanın belirlediği kapsamda, sahildeki düzenleme işini büyükşehir mi, yoksa İskenderun Belediyesi mi üstlenecek?” şeklindeki soruya yanıt veren Başkan Seyfi Dingil, “Biz bu konuyu Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’la defalarca görüştük. Metrajda 30’un üzerine talibim dedim. Çünkü sahil düzenlemesini yapacak gücümüz var. O bu rakamı aşağıya çekti. Ben yukarıya çıktım. Yasa yoruma açık. Oysa metrajı büyükşehir belediye meclisi belirler. Ben sahil kıyı şeridi için para veriyorum. Benim yapmam çok daha doğru. Yapacağımız sahil düzenleme çalışmalarında muhteşem bir eser ortaya koyacağız. Yeni iskeleler yapıyoruz. Sahilde birkaç uyduruk tesise büyükşehir talip olmaya çalışıyor. Gelsin buraya, 100 dönüm üzerine Disneyland veya Hayvanat Bahçesi yapsın. Böyle güzel projelere tabelasını diksin! İskenderun’un malına niye sahip çıkıyor? Karayollarına çok muhteşem bir ekolojik park yapacağım. Peki büyükşehir ne yapıyor? Bunlara sahiplenmeye çalışıyor. Bunu kabul edemem! Ben burada Antakya şovenizmine izin vermeyeceğim. Ben varken, İskenderun’da büyükşehir cirit atamaz. 10 Eylül’de meclis var. Gereğini yapacağız. Ben büyükşehir belediye başkanına saygı duyuyorum. Gelsin ortaklaşa yapalım. Beraber yol alalım. Ama kendisi yanaşmıyor” diye konuştu.
TARİFE KAFA KARIŞTIRDI!
Gündemin ikinci bir önemli konusu, Katı atık toplama, taşıma ve bertaraf ücretlerinin meclisce görüşülmesi yönündeki Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün teklifiydi. Burada İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil olası bir hatadan döndü. Belli ki, temizlik işleri Başkan Seyfi Dingil’i eksik bilgilendirmiş.
Bu önemli uyarıyı yapan CHP Belediye Meclis Üyesi Özer Çağşar oldu.
Çağşar önce, ‘Katı Atık Birliği ne oldu?’ sorusunu sordu, ardından “Bizim tarifeleri görüşmemiz uygun değil. Kaldı ki, Çevre Temizlik Vergisi’ni ödeyen halktan ikinci kez bir vergi uygulamasıyla ücret talep ediyoruz. Aynı şeyi geçmişte yaşadık. Kanal kullanım bedeli halktan alınıyordu. Yargı bunun önüne geçti, iptal etti. Şimdi de çevre temizlik vergisi aldığımız İskenderunlular’dan ikinci bir kesinti yapılacak. Bu durum hukuka aykırı, yargıdan da döner” dedi.
Özer Bey haklıydı..
Katı atık toplama ve taşıma işi İskenderun Belediyesi’ne bağlandı.
Oysa, bertaraf ücretleri büyükşehir belediyesi tarafından belirlenecek.
Büyükşehirin bünyesinde olan bir işi, mecliste görüşmek ne kadar doğru?
Hem katı atık birliği bir şekilde dışlanmış olmadı mı?
Bu ne demek oluyor?
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, “Biz bu duruma sizlerle görüşelim diyoruz, karara bağlamak gibi bir durum söz konusu değil” diyordu.
Ama Meclis Üyesi Özer Çağşar, teklifin diğer sayfalarında yer alan ‘tarifeleri’ hatırlattı. Ücretler açıkça yazılıyordu.
Üstelik ortada bütçe falan yok iken, hangi tarifeler konuşulacak?
Sanırım, temizlik işleri halka yansıyacak iki ayrı verginin doğuracağı sonuçlar hakkında pek bilgi sahibi değildi.
‘BÜYÜKŞEHİR 9 LİRA VERİYOR’
İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil, katı atık birliğinden sözederken, yaşadığı rahatsızlığa vurgu yaptı. Başkan Seyfi Dingil, “Büyükşehirle 6 ünitenin 3’ünü paylaştık. 30 Mart’tan sonra Envitec’e olan borç 6 trilyon oldu. Firmaya; temizlik, toplama ve bertaraf olarak 120 lira ödüyoruz. Bertaraf ücreti büyükşehire ait olduğu için, biz bu ödemeyi yapmayız dedik. Lütfü Bey’le defalarca bir araya geldik. Bize bertaraf ücreti olarak 9 lira vereceğini söyledi. Bize düşen pay ise 111 lira. Olacak şey mi? Ben 111 lirayı neden üstleneyim ki? Lütfü Bey, çözüme yanaşmıyor. Oysa Adana sadece vahşi depolama için 23 lira veriyor. Antakya ise 15 lira ödüyor. Büyükşehir neden 9 lirada diretiyor. Ben bunu kabul edemem” dedi.
CHP Belediye Meclis Üyesi Özer Çağşar’da bunun üzerine, “Büyükşehir Belediyesi 120 liranın temizlik, toplama ve bertaraf olarak ayrılması hususunda sizden tüzük değişikliği istedi. Bir sonuç alamadı” diye sordu.
Başkan Seyfi Dingil ise, “Büyükşehir Belediyesi; gerek Envitec’e, gerekse bize rakam hususunda tatmin edecek bir yaklaşım göstermedi. Lütfü Bey’e daha kaç kez gitmem gerekiyor?” şeklinde yanıt verdi.
Oysa gerçek şu ki, Envitec mağdur durumda..
Katı Atık Birliği pek dikkate alınmıyor.
Sözleşmeye sadık kalınmıyor.
Bence en doğru olan Envitec’le oturup konuşmak, daha sonra büyükşehirle ‘ortak akıl’a çözüm üretmek olmalı.. Ya da hiçbiri olmadı, üyelikten çekilin!
‘İŞÇİ VE PERSONEL SAYISINI DÜŞÜRMELİYİZ’
Belediye Başkanı Seyfi Dingil, İller Bankası’ndan gelen paranın işçi ve personel maaşlarına gittiğini söylerken, müzdaripti.
Gelen para 2 milyon lira, personele ödenen maaşlar toplamı ise 3 milyon lira..
Neticede belediyede görevli 1210 kişi var.
Bu sayı çok fazla!
Seyfi Başkan, “Büyükşehir elimizden 7 üniteyi aldı. Ama işçi sayımız halen aynı. Gerçek şu ki, paramız yok. O yüzden kaynak üretmeye çalışıyoruz. Hatta personel sayısını düşürmem gerekiyor. Yoksa bu şekliyle, burası sadece maaş veren bir kurum olarak anılacak” sözleriyle, personel ve işçi sayısını düşürmeye çalıştığını açıkça beyan etmiş oldu.
5 TEMMUZ TÖRENLERİNE İNCE AYAR
CHP’nin, ‘Ramazan şenlikleri vardı, ama 5 Temmuz etkinlikleri yoktu‘ şeklindeki eleştirisine de yanıt veren Başkan Seyfi Dingil, “Ramazanı doya doya yaşadık. Biz sadece organize ettik, hayırsever işadamları da maddi destek çıktı. Gönlüm çok rahat. Çocuklarımız, büyüklerimiz faydalandı. Hastaların evine yemek götürdük. Bunlar güzel şeyler. Evet, 5 Temmuz etkinliklerini ve festival konserini yapamadık. Çünkü, bizleri derinden sarsan Soma faciası yaşanmıştı. Biz de etkinlikleri iptal etmek zorunda kaldık. Bunu telafi edeceğiz. 10 Eylül’de Hadise ve Asena konseri var. Ayrıca önümüzdeki 5 Temmuz’da çok daha kapsamlı etkinlikler yapacağız. Bu 5 Temmuz olmaz, belki de Eylül ayında olur. Çünkü biliyorsunuz, sıcaklardan ötürü tören alanına kimse gitmiyor. Protokol, siyasiler, meclis üyeleri, gazeteciler ve az sayıda vatandaşla, boş caddeler arasında tören yaptığımız günleri hatırlayın” açıklamasında bulundu.
Evet, resmi törenlere çok ilgi duyduğumuz söylenemez.
Manşetlerden birkaç gün duyuru yapmamıza rağmen, tören alanlarında en fazla 50 kişinin olduğu günleri hatırlıyorum.
Bu konuda hepimize görev düşüyor!
‘AYIRIM YAPMAM!’
Başbakan Erdoğan’ın İskenderun’a gelişinde belediyenin araçlarının kullanıldığı yönündeki soruya da yanıt veren Başkan Seyfi Dingil, “Sayın Başbakanımızın İskenderun’a gelmesi bizleri onurlandırdı. Aracımı kullanmam kadar doğal birşey olamaz. Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın İhsanoğlu geldiğinde de, belediye kültür sarayını CHP’nin kullanımına verdim. Yarın isteseler yine veririm. Ben bu konuda ayırım yapmam” dedi.