El ele verin!

igc lütfü1
Dün yoğun bir gündem vardı. İlk durağımız Belen Belediyesi idi..
Belediye Başkanı Adnan Vurucu’nun, yoğun bir çalışma programı var.
Belen’e Aslantaş suyunu taşımaktan tutun da, Devlet Hastanesi ve yeni eğitim kurumları kazandırmak için çabalıyor.
Ancak, İller Bankası’ndan gelen paranın yüzde 40’u borçlara gidiyor..
Bir de, eski yönetimin bıraktığı 72 milyon lira borç var.
Toplam 8 ilçenin borçlarından daha fazla..
Belen Belediyesi’nin sadece şehir esnafına 8,5 milyon lira ödemesi gerekiyor.
Ayrıca, Envitec’in geçmiş yönetimden tahsil edeceği 1 milyon liralık borçtan ötürü haciz konmuş..
Belediyenin yüzölçümü de genişledi.
Bakras’a kadar hizmet taşıması gerekiyor.
Hakikaten tüm ilçe belediyelerini zor günler bekliyor.
Biliyorsunuz ki, ‘yetki’ kargaşası halen sürüyor.
10 Eylül’deki büyükşehir meclis toplantısında ne olur bilemem..
Arsuz Belediyesi de aynı sorunu yaşıyor..
Altyapıya başlamak için, finansman arayışlarına girdi, oysa bütçede yeterince para yok. Zaten Belediye Başkanı Nazım Culha’da 10 milyon lira üzerinde borçla göreve başladı. Gözler ister istemez Büyükşehir Belediyesi’ne çevriliyor.
İdareye yeni yatırımlar hususunda projeler sunuluyor.
Ödenekler talep ediliyor.
Ama aynı sorunu Büyükşehir Belediyesi de yaşıyor.
Çok ciddi bir borç yükü altında..
Henüz, ilçelerde yönetim binaları konuşlanmış değil..
Tadilatlar sürüyor..
Dün İGC ziyaretinde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, borç kesintilerinin yüzde 80’leri bulduğunu söylüyor.
Anlıyorum ki, hiç kimse halinden memnun değil.
Oysa kolayı var..
Dün, İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil de, saat 11.00’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında konuşsa da, yerel gündemle alakalı mesajlar da verdi.
Lütfü Savaş’ın İGC’deki toplantısı nedeniyle, gazeteciler vasıtasıyla ‘selam’ söyledi. Hatta, Lütfü Bey hazır İskenderun’da iken, ‘Çay veya kahve içmeye’ davet etti. Bence çok doğru bir yaklaşım..
Aslında siyaseti bir süreliğine bırakıp, belediye başkanları istişare içinde olsalar, mesele kalmayacak. Lütfü Bey, büyükşehir belediye başkanı olarak, uzanan bu dost eline kayıtsız kalmamalı.
Seyfi Başkan, ‘Biz kavga istemiyoruz. İşbirliği içerisinde halkımıza hizmet vermeye çalışıyoruz. Çekişmenin, dedikoduların kente hiçbir faydası yok. Birbirimize destek olalım, konuşalım. El birliğiyle memleketimize katkı sunalım’ diyordu.
Seyfi Başkanın toplantısı biter bitmez, soluğu İGC’de aldık.
Elçiye zeval olmaz! Lütfü Bey’e, Seyfi Başkan’ın nazik davetini, düşüncelerini, pozitif yaklaşımını aynen paylaştık.
Lütfü Bey’de gülümseyerek, karşılık verdi.
‘Neden olmasın’ diyerek, ‘uzlaşı’ içerisinde olmak istediklerini söyledi.
Hoşuma gitti doğrusu..
Belki de bir şekilde aracılığımız, hayırlı sonuçlara vesile olur.
Bunun için yapmamız gereken şey;
Samimiyet ve siyaset dışı diyalog!
Zor almasa gerek!
***
Bu arada;
Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a dün ayaküstü, meclis toplantısında Seyfi Başkanın, “Envitec’e; temizlik, toplama ve bertaraf ücreti olarak 120 lira ödüyoruz. Bertaraf ücreti büyükşehire ait olduğu için, bizim bu ödemenin tamamını yapmamız doğru değil. Lütfü Bey bize bertaraf ücreti olarak 9 lira vereceğini söyledi. Bize düşen pay ise 111 lira. Yükün neredeyse tamamı bize ait. Ben 111 lirayı neden üstleneyim ki?” şeklindeki sözlerini hatırlattım.
Ayrıca, 9 liralık ücretin mağduriyete neden olduğunu söyledim.
Lütfü Bey, ‘Makama oturur oturmaz, bu konuyu kucağımızda bulduk. Bu rakamı elbetteki yukarıya çekeceğim. Gereğini yapacağım’ dedi.
Bence daha ilk günden bazı şeyler yoluna girmeye başladı.
Yeter ki, Hatay’ı güzel günlere taşıyacak ‘ortak akıl’a itibar edelim..
Öyle değil mi?

Yılmaz Akpınar
1974 doğumlu. Güney Medya'da müdür. İskenderun'un önde gelen gazetecilerinden.