Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı, ipi ilk turda göğüsleyen Recep Tayyip Erdoğan oldu. Erdoğan, 12 yıl içinde 9’uncu sandık zaferini kazandı.
Hayırlı olsun..
Bu başarı Erdoğan’ın bizzat kendisine aittir.
Tek başına seçimi sırtladı..
Bir de sandığa gitmeyen yüzde 24 var..
Dün en çok bu yüzde dilimi konuşuldu..
Demek ki CHP ve MHP, yüzde 24’ü motive edecek gücü bulamadı.
Denizde oy değil, boy verdiler..
Boylarının da ölcüsünü aldılar..
Bugün partisinden 1.2 milyon oy fazla alan Selahattin Demirtaş, eğer yüzde 10 barajına dayandıysa, bu orana CHP’nin katkısı oldu muhakkak.
Herşey ortada..
CHP ve MHP’nin belirlediği çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu 27.8 oy oranına sahip CHP ile 15.2 oranına sahip MHP’ye yaramadı.
Yüzde 35 bandında kalan Ekmeleddin İhsanoğlu, toplamda yüzde 43 oranına sahip iki partiyi 8 puan aşağı çekti.
Bunun bir açıklaması olmalı..
Bir değil, iki değil!
Neticede, CHP Lideri Kılıçdaroğlu 5 defadır seçim kaybediyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli de aynı keza; göreve başladığından bu yana girdiği 12. seçimi de kaybetmiş oldu.
Ayrıca;
MHP ve CHP, kaleleri olan birçok ili kaybetti.
İki parti açısından tam bir fiyasko..
Neden böyle oldu, düşünmeleri gerek.
YANLIŞ STRATEJİ
Her ne kadar seçimlere katılım 30 Mart seçimlerine göre 7 milyon düştü ise; CHP, boykot gerekçesiyle ya da ‘nasıl olsa sonucu belli’ düşüncesiyle sandığa gitmeyenleri ikna edebilecek konumda değildi. Bir miting bile yapamadılar..
Oysa Erdoğan, günde iki miting ve ziyaretlerle gücüne güç katmayı çalıştı.
MHP’nin güçlü olduğu illerde İhsanoğlu’nun aldığı oyların, CHP ve MHP’nin 30 Mart’ta aldığı oylardan çok daha düşük olması, MHP tabanının Erdoğan’ı tercih ettiğine işaret ediyor.
Erdoğan’ın AK Parti’nin 30 Mart’taki oylarını artırmadan oy oranını yüzde 7 artırması, CHP ve MHP’nin işini çok zorlaştıracak.
Nedeni her ne olursa olsun, CHP ve MHP yönetimleri bugünden itibaren ‘yanlış strateji’ tartışması yaşayacak ve bu tartışmalar büyürse parti yönetimleri yeniden şekillenecek. Artık liderler istifa aşamasına mı gelir, yoksa teşkilatta yeni kan arayışına mı gidilir, bilemem..
Yeni bir dil konuşmanın vakti gelmiştir.
Siyasi arenada ve sosyal medyada birçok CHP’li şu görüşü savunuyor;
‘- CHP parti içinde demokrasiyi işletmezse, sağlam kadrolar kurmazsa, teşkilatlarının değerlendirmelerini ciddiye almazsa, halkın her sorununu bilip, inandırıcı çözümler üretmezse, çalışmazlarsa, insanlarla arasında gönül köprüleri kurmayı başaramazsa güven odağı haline gelemezler.’
Aynı yaklaşım MHP için de geçerli..
İSKENDERUN’DA KİM KAYBETTİ?
Erdoğan’ın 30 Mart’ta partisinin aldığı oy sayısının sadece 300 bin üstüne çıkabilmesi, AK Parti’nin beklentilerini karşılamadı. AK Parti’nin tek başına iktidarı koruyabilmesi için daha başarılı bir sonuç alması ve Erdoğan sonrası yönetimini de buna göre şekillendirmesi gerekecek.
Bir de Hatay meselesi var!
AK Parti 15 ilçenin 7’sinde kaybetti.
MHP’li Yaşar Toksoy’un güçlü olduğu Dörtyol’da (az bir farkla) ve CHP’nin açık ara önde olduğu Arsuz, Samandağ ve Defne’de sandıkta İhsanoğlu’nun çıkması çok doğal! Bu oranlar bile; Hatay’da İhsanoğlu’nu yüzde 8 oy fazlasıyla birinci yaptı..
Yerel seçimlerde Hatay’da büyükşehiri kaybeden AK Parti, ikinci şok dalgasının ardından yeni bir açılım yapacağa benziyor.
İskenderun’a gelince;
Resmi olmayan sonuçlara göre; İhsanoğlu 64 bin 342 oy alırken, Erdoğan’a da 55 bin 166 oy çıktı.
Şimdi bu rakam üzerinden bir değerlendirme yapalım;
30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin aldığı oy, 52 bin 883..
CHP 49 bin 700, MHP 32 bin 423, HDP 2 bin 862 oy aldı.
Geriye kalan 8 partinin ise aldığı toplam oy 3 bin civarında..
Peki Erdoğan’a karşı 14 parti birleştiği halde sizce 64 bin 342 oy az değil mi?
CHP, MHP ve geriye kalan diğer muhalif partilerin 30 Mart’ta aldığı toplam oy, 85 bin 123 olduğuna göre, 20 binin üzerinde insan seçime gitmedi demek..
Ya da İhsanoğlu’nun adaylığına sıcak bakmadılar..
Bir de HDP’nin artan 4 bin oyu var..
Bunların irdelenmesi gerek miyor mu?
Oysa AK Parti’nin oy oranı ortada..
30 Mart’ta aldığı 52 bin 883 oyu, 55 bin 166’ye çıkardı..
Bir partinin tek başına alacağı oyun fazlasını aldı.
Karşısında 14 parti olan muhaliflerle arasındaki fark sadece 9 bin..
Rakamlar ortaya çıkınca anlıyoruz ki, CHP ve MHP’de kartlar yeniden karılacak.
AK Parti de buna kayıtsız kalmayacak..
Haksız mıyım?
BUNA HAKKINIZ VAR MI?
İskenderun Ağır Bakıma döner dönmez, Modern Evler kavşağında bir köşe başına konulan biriketler, kum, çakıl vesaire, dikkat çekiyordu. Öğrendik ki, birileri kendi kafasına göre burayı ticari mekan olarak kullanacaktı.
Oysa bir sorun vardı..
Yer, yeşil alandı..
O birileri AK Parti’ye yakın ya, akıl hocalarına danışıp ‘onay’ da alınca, başladılar yeşil alanda yer kapatmaya.. Yemezler!
Bir meclis üyesi olayı duyar duymaz, Belediye Başkanı Seyfi Dingil’e konuyu taşıyor.
Başkan da haklı olarak köpürüyor!
‘Nasıl böyle birşey yaparsınız’ diye fırça atıyor..
Neticede, yeşil alandaki inşaat malzemeleri duruyor..
Rahatsızım!
Benim merak ettiğim şu;
O akıl hocaları nasıl oluyor da halen belediyede koşturuyor?
Kafalarına göre hukuku, yasaları çiğnemeyi vazife sayan o birileri bugün yeşil alana göz koymuşsa, yarın kim bilir neler yapmaz?!
Seyfi Başkan, sahilde birçok yerde iş verilen bu kendini bilmezleri, cezalandırmayı düşünmüyor mu ya da hakkettiği yaptırımı uyguladı mı?