“Hürriyet ve bağımsızlık benim karakterimdir” diyerek milli mücadeleyi başlatan, devletimizin kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e 19 Eylül 1921’de TBMM tarafından Mareşallik Rütbesi ve Gazilik Unvanı verilmesinin 93. yıldönümü ve Gaziler Günü Arsuz’da törenle kutlandı. Gökmeydan Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törenlere Arsuz Kaymakamı Fatih Baysal, Arsuz Garnizon Komutanı Deniz Albay Mutluhan Algür, Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Arsuz İlçe Emniyet Müdürü Süleyman Coşkun, Arsuz İlçe Jandarma Komutanı Ümit Kuzucuoğlu, CHP Arsuz İlçe Başkanı Faik Çekin, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Arsuz Temsilcisi Hayri Hançer, bazı meclis üyeleri, gaziler ve aileleri ile şehit yakınları katıldı. Atatürk Anıtı’ndaki kutlamalarda, askerlerle birlikte aynı safta duran gaziler törende büyük bir gurur yaşadı.
“Vatanın bütünlüğünü hedef alanlar,yok olmaya mahkûmdur”
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Deniz Piyade Asteğmen Cemal Gülbeyaz, 19 Eylül’ün Gaziler Günü’nün devletin ve milletin gazilere verdiği önemin, onlara duyulan minnet ve şükran duygularının ifadesi olduğunu belirterek, “Ülkemiz toprakları, bulunduğu bölge ve stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca daima düşmanların hedefi haline gelmiştir. Tarih boyunca hür ve bağımsız olarak yaşamış olan Yüce Türk Milleti canından aziz bildiği kutsal vatan topraklarını hedef alan her saldırıya binlerce şehit verme ve gazi olma pahasına karşılık vermiştir. Herkes bilmelidir ki; her ne şekilde olursa olsun, vatanımızın bütünlüğünü hedef alan güçler, kahraman güvenlik güçlerimiz ve vatansever Türk insanın mücadele azmi ve kararlılığı karşısında yok olmaya mahkûmdurlar. Halkımızın birlik ve beraberliği ile Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti onun gösterdiği hedeflerde ilerleyerek, dünyanın güçlü bir ülkesi olarak sonsuza kadar yaşayacaktır. Bu vesile ile aramızdan ayrılan gazilerimizi rahmetle anıyor, yaşayan tüm gazilerimizi saygı ve hürmetle selamlıyorum” dedi.
“Türk Milleti hep var olacak”
Bir gazi ve Hatay’daki gazilerin temsilcisi olarak, törende duygu yüklü bir konuşma yapan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Arsuz Temsilcisi Hayri Hançer ise Gaziler Günü’nün kendileri için şeref günü olduğunu ifade ederek, “Eşsiz devlet adamı ve büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’e TBMM tarafından ‘Gazilik’ unvanının verildiği tarih olan ve bir anlamda ulusal başarıların tümünü anımsatıp, o müstesna kıvancı bizlere yaşatan 19 Eylül, Gaziler Günü olarak kutlandığından bizler için oldukça mana ve önem arzeder. Sevgiyi, insan haklarını, sulh içinde yaşamayı, bilimi ve aklı esas alan yüce Atatürk’ün izinde yürümeyi düstur edinen biz gaziler, 19 Eylül Gaziler Günü gibi milli bayramlarımızın hepsini milletçe el ele ve yürek yüreğe idrak ettikçe, geleceğe vereceğimiz ulusal ve evrensel mesaj anlam derinliğini korumayı ebediyen sürdürecektir. Ulusal bütünlüğümüzü güçlü tutmamız halinde küresel emperyalist güçler, öteden beri yurdumuz ve bağımsızlığımız üzerinden hayal ettikleri sinsi düşüncelerini ve karanlık niyetlerini gerçekleştirme cesareti bulamayacaktır. Milli değerlerimizi, yaşanmış ve geleceğe ışık tutan hakikatlerimizi unutmayıp diri tuttukça, özgür ve bağımsız yaşamanın sembolü olan Türk Milleti hep var olacaktır. Aksi halde, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” diyerek hürriyet, istiklal ve vatan yolunda canlarını seve seve veren şehitlerimiz ile göğsünü düşman kurşununa siper eden kahraman gazilerimizin hedef ve inançlarına yabancılaşmış oluruz” şeklinde konuştu.
Duygu yüklü buluşma
Protokol üyeleri, daha sonra Gümüş Otel’de düzenlenen kokteylde gaziler ve şehit aileleri ile bir araya gelerek, sıkıntılarını ve taleplerini dinledi. 1974 yılında batırılan Kocatepe Gemisi’nde oğlunu şehit veren acılı anne Lemya Türkmen, Arsuz Kaymakamı Fatih Baysal ile Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha’ya oğluna duyduğu özlemi gözyaşları ile anlatırken herkese duygu dolu anlar yaşattı. Kaymakam Baysal’ın ‘Şimdi bir savaş çıksa, benimle birlikte savaşmaya hazır mısınız? ‘ şeklindeki sorusuna ise hiç tereddüt etmeden “Vatanımız için savaşmaya ve şehit olmaya hazırız” yanıtı veren gaziler ise savaş yıllarını anlatırken, sanki o anları yeniden yaşar gibiydi.