Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu Hatay’da bir takım ziyaretler gerçekleştirmek için Hatay’a gelerek Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ne yaptığı ziyarete CHP Hatay İl Başkanı Av. Servet Mullaoğlu, CHP Hatay Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Av. İlmittin Boz ve Hatay Baro Başkanı Av. A. Sinan Akgöl katıldı.
Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ne yaptığı ziyaret öncesinde kısa bir konuşma yapan Hatay Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Yetişen; “Hatay’a yaptığınız her ziyaretinizde cemiyetimize de ziyaret gerçekleştirmenizden dolayı mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin yetiştirdiği nadir insanlardan birini aramızda görmek bizler için mutluluk vericidir. Cemiyetim adına Hatay’ımıza hoş geldiniz diyorum.” dedi.
Hatay’da gazeteciler yazdı, ama medya görmedi
Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ne gerçekleştirilen ziyarette ülke gündemindeki olaylara değinen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu; “Burada beni kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Hatay Gazeteciler Cemiyeti ile gönül yakınlığımız var. Gadir Hum Bayramınızı yürekten kutluyorum. Hatay’ı ve Antakya’yı ziyaret ettiğimiz zaman sizleri ziyaret etmeden gitmek içimize sinmez. Hatay Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etmeden gitmek demek, Hatay’a gelmemiş gibi hissediyorum kendimi. Hatay sadece çok otantik, mimarisiyle çok farklı bir il olmasına rağmen, sizlerle daha güzel olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin başına bela olan gelişmeleri ana akım medya görmezden gelirken, Hatay’da yıllar öncesinde sizlerden okudum. Çok iyi yazdınız, hep söylediniz ama görmezden geldiler. Bu gidişle geldiğimiz nokta budur.” dedi.
Türkiye’nin kuruluş ilkelerine burun kıvıranlar, ne kadar yanıldıklarını anlamışlardır
Hatay Gazeteciler Cemiyeti’nde gerçekleştirilen ziyarette IŞİD Terör Örgütü’nün yaptığı vahşetlere değinen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu; “Sınırlarımızın hemen hemen 100-150 metre ötesinde meydana gelen vahim olaylar bize içeride barışı ve hoş görü ortamını sağlamamızın ne kadar önemli olduğunu öğretmiş olmalıdır. Cumhuriyetin kuruluş değerlerine, temel ilkelerine, yurtta barış dünyada barış ilkesine 4 elle sahip çıkmanın değerini de öğretmiş olmalıdır. Aynı şekilde Atatürk Cumhuriyeti’ne, kuruluş ilkelerine burun kıvıranlar, küçümseyenler ne kadar yanıldıklarını umarım anlamışlardır. Bütün bunlara rağmen görmezden gelenler ya kördür ya da cahilleri kandırmaya kararlı hainlerdir. Bugün bu beladan çıkış vardır. Bu belanın çıkışı anayasanın ilk 3 maddesinde hükme bağlanan Cumhuriyet’in temel ilkelerini 21. yüzyılın özgürlük anlayışıyla kucaklayarak hayata geçirmektir. Laiklik, görüyorsunuz ki olmadığında mezhep savaşları başlamaktadır. Mezhepçilik, devletin veya örgütlerin temel eksenine doğru gelişmektedir. Demek ki laikliğe burun kıvırmak değil, yıpratmaya çalışmak değil, laikliğin eskisinden çok daha büyük heyecanla sahiplenme zamanıdır.” dedi.
Demokratik hukuk devleti herkese eşit davranmayı emreder
Ortadoğu’da yaşananların Türkiye için bir ders olması gerektiğini söyleyen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu; “Demokratik hukuk devleti, Türkiye’nin her bölgesinde insanların kanun önünde eşit olmasını emreder. Irkına, diline, dinine, mezhebine ve cinsiyetine bakmaksızın herkesin eşit yurttaş olmasını, eşit yurttaş gibi muamele görmesini emreder. Buna sahip çıkmak sınırlarımızın içini korumak adına, toplumsal barışı sağlamak adına kaçınılmazdır, zorunludur. Sosyal devlet, terör örgütlerinin mantar gibi boy gösterdiği ve giderek vahşileştiği bu ortamda terörün ihtiyaç sahibi olan yurttaşlarımızı kandırmasını önlemek için zaruridir. İş bulmak, aş bulmak, eğitmek, sağlık hizmetini vermek, terör örgütlerini malzemesiz suiistimal edebilecekleri bir ortamsız bırakmaktır. Bu son derece çok önemlidir.” dedi.
Yanlış, yanlışla düzeltilmez
Yanlışta ısrar etmenin doğru olmadığını belirten Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu; “İş akıllı stratejilerle, bu Ortadoğu’da ki kaos ortamını göstererek akıllı stratejilerle hiç olmadığı gibi milli birliğimizi, beraberliğimizi, demokrasimizi, hukuk devletimizi güçlendirebiliriz. Ama akıllı olmazsak, mezhepçiliğe devam ederse yöneticiler hukuku engel olarak görmeye devam ederlerse, otoriter bir rejimden totaliter her şeye hükmeden bir başka aşamaya geçme konusunda kararlılıklarını sürdürür, demokrasiye dönüşü red ederlerse korkarım, felaket kapımızdadır. Ben Anadolu’nun bu kadir topraklarını ihtiyaç duyduğunda sağduyu gösterdiklerini bilen biri olarak Hatay’ın da öncülüğünde, Hatay’ın hoşgörüsünün, geniş gönüllülüğünün hepimize sağlayacağı dersler ışığında çözüm üretileceğine inanıyorum. Yanlıştan dönmek bir erdemdir. Yanlış, yanlışla düzeltilmez. Yanlışta ısrar felakete götürür.” diyerek sözlerini tamamladı.