Konuk yazar Tolga ATAV’ın kaleminden..
MEMLEKETİN KİMSESİ YOK MU?
İskenderun’un mevsimsel ve coğrafi olarak ne kadar güzel konumda olduğunu ve bu memlekette yaşayan insanlarımızın ne kadar şanslı olduğunu hepimiz biliyoruz. Neredeyse bütün kış boyunca sayılı yağmur yağdığı ve diğer şehirlerimizden daha yumuşak bir kış geçirdiğini, hatta neredeyse her kış mevsiminin ilkbahar tadında geçtiği denizin dağın her türlü doğal olanaklarımızın olduğu şahane bir memleketimiz var.
Ama memleketimizin bir türlü bitmeyen sorunları ve bu sorunları çözmeyen ya da çözemeyen yetki verilmiş abilerimiz var.
ELEKTRİK KESİNTİLERİ…
Yıllardan beri bir türlü önlenemedi bu elektrik kesintileri. Artık öyle bir hale geldi ki İskenderun halkı elektrik geldiği zaman mutluluktan sokaklarda alkış tutup ıslıklar çalıyorlar. Elektrik işletmesi bunu görmüyor mu ya da görmezlik ten mi geliyor?
TRAFİK PROBLEMİ…
Eskiye oranla İskenderun’da gerçekten gözle görünür bir şekilde araç artışı var ve bunu vatandaşlarımızın maddi durumunun ilerlediğini düşünerek olumlu yönde karşılıyorum. Ama trafik akışının, sağlıklı bir şekilde sağlanması lazım.
Yıllardan beri çözemediler bu dolmuşları, şehrimizin ortasında trafiği felç ediyorlar. Özellikle memleketin belli noktalarında öyle bir trafiği kilitleyen dolmuş ve otobüsler var ki hemen düzeltilmez ise feci kazalar ile sonuçlanacağına inanıyorum. Bu noktalardan en dikkat çekeni, yeni Adliye binasının önünden Belen istikametine doğru giderken, sağ şeritten yolcu almak için yanaşan yolcu olmadığını görünce ışığa yetişmek için trafiği karıştıran dolmuşlarımız ve otobüslerimizdir.
Bir diğer trafiği kilitleyen nokta ise LCW giyim mağazasının önünde ki durakta yığılan dolmuş ve otobüslerimiz. Trafik polisinin yoğun olduğu o noktada bile dolmuş ve otobüsler istedikleri yerde istedikleri tarafa yanaşıp yolcu alabiliyorlar bu çok ilgi çekici bir durum.
Bu trafik problemine hemen bir çözüm getirilmez ise memlekette araç kullanmanın büyük bir sıkıntı olacağı kanısındayım.
YOL, KALDIRIM VE ALTYAPI PROBLEMİ…
Henüz daha yeni sayılan ve düzenini oturtmaya çalışan aynı zamanda iktidar parti olmasından dolayı hizmet beklentisini yükselten bir belediye yönetimimiz var.
Bildiğimiz üzere bundan bir önceki belediye yönetimimizin yaptıkları ortada. Alt yapıyı oluşturmak ya da var olanı güçlendirmek için neredeyse bütün memleketi kazdı ve bu işlemi yaparken de halkın inanılmaz olumsuz tepkisini almıştı.
Akabinde hemen hemen kazılan bütün yolları asfaltladı. Ama asfaltlanan bütün yollardaki logar kapaklarının oluşturduğu çukurlar araçların korkulu rüyası oldu ve hala da olmaya devam ediyor ve hatta yarım metre derinliği geçen çukurlar mevcut yollarda.
Yine en ufak bir yağmurda memleket göle dönüşüyor.
Şu an halk tarafından çok sevilen ve hatta vatandaşlar arasında Seyfi baba diye anılan halkın içinden seçilmiş bir Belediye Başkanımız mevcut.
Bildiğimiz üzere seçimlerden önce, iktidar partiyle beraber memlekete çok yararlı hizmetler getireceğine söz vermişti. Otuza yakın akıl almaz projeyle halkın karşısına çıktı ve vatandaşın büyük ilgisini çekti. Hemen hemen 5 yıllık sürenin 5’te 1’i bitti buda doğal olarak akıllarda gösterilen 30 projeden 6’sını yetiştiremeyeceği kanısını oluşturmaya başladı. Halk yönetimin yeni olduğunu kabul ediyor ama artık bir yerden başlamak gerek diyor…
Sürekli katıldığım basın toplantılarında Belediye Başkanımız Sayın Seyfi DİNGİL; ‘’biz kaldırım ve yol belediyecisi olmayacağız bu memlekete farklı yararlı şeyler yapacağız’’ diyor. Diğer projelerin yanında yollarında onarılmasının da halka faydalı olacağı düşüncesindeyim. Çünkü, hemen hemen memleketimizin bütün yolları bozuk.
SSK HASTANESİNDEKİ İLGİSİZLİK…
Geçtiğimiz günlerde çok yakın bir akrabam trafik kazası geçirdi. Geçirdiği trafik kazasında sol bacağı 4 yerinden kırıldı ve sol bacağı vücuda küçük bir et parçası ile bağlı kaldı. Müthiş bir acıyla beraber dakikalarca ambulans beklendi ve beklenen ambulans dakikalar sonra geldi. Doğal olarak müdahale edilmeden önce filmler çekmek ve kan tahlili yapılmak zorundaydı. Ama bu arada dakikalar geçiyor ve hasta çığlıklar içinde hastanede bir köşeden bir köşeye sürükleniyordu. Hasta asansöre bindirildi ve yanındaki görevli asansörde bir arıza olduğunu fark edip dışarı çıktı ve asansörü kontrol etmek için görevli arkadaşlarına seslendi ama o sırada asansör kapısı kapandı ve hasta bacağındaki 4 kırığın acısıyla dakikalarca asansörün içinde mağdur kaldı. Asansörden çıkarıldıktan sonra hasta ve yakınları acısı dinmediği için bırakın başka bir hastanede müdahale ettirelim dedi fakat doktor filmler çekilmeden bırakmadı, filim içinde yukardaki hastaneye gönderilmesi gerekiyordu. Sonunda işlemler bitti. Bu korku verici dakikaların sonunda hasta yakınları, hastayı özel bir hastanede tedavi altına alarak, ameliyatlar sonucunda durumu iyiye gitti…
Memlekette Elektrik sorun, trafik sorun, yollar sorun, hastane sorun, peki bu sorunları kim ya da kimler çözecek. Bu halk tarafından seçilenlerin bu halka HİZMET ETMELERİ için seçildiklerini hatırlatarak yetkililere sesleniyorum bu MEMLEKETİN KİMSESİ YOK MU?