2015 UMUT YILI OLSUN

Umutsuz bir yaşam , kökleri kurumuş bir ağaca benzer. Kökleri kurumuş bir ağacın gövdesi ,dalları kurur, yaprakları dökülür. Haliyle gölge de veremez. O ağaç ya odun olur; ya da sanayide ham madde olarak kullanılır. İnsan yaşamı ile birlikte toplumsal yaşamda umut taşımak zorundadır. Umutları canlı tutan insanların hayattan ne bekledikleridir. Hayatı sadece yemek ,içmek ve yatmaktan ibaret bellemiş olanların , umut dağarcıkları sınırlı olacaktır. Toplumları dik tutan, güçlü kılan , evrensel değerlerle birlikte manevi değerlere olan bağlılıkları ve yarınlara dair taşıdıkları umutlarıdır. Bu değerlerden yeterince nasibini alamamış ve bu değerlerin korunması için yeterince mücadele edememiş toplumlar baskıcı idare anlayışıyla yönetilirler. Baskıcı anlayış diktatörlük ,zulüm demektir. Yerine düşünmek, yerine karar vermek ve daha kötüsü özgürlüğünü elinden almak demektir.Uç noktalarda ezen ve ezilen sınıfların hortlaması demektir.

Özgürlüğü elinden alınmış toplumların yarınlara dönük ne hayalleri nede umutları olabilir. Kurumuş ağaç ormanı olmakla eş değerdedirler…

Demokrasiyi amaç olmaktan öte , araç olarak gören zihniyet ;günü geldiğinde alenen özgürlükleri kısıtlar hatta yasaklar.Yasakçı anlayışın egemen olduğu bir idarede ne fikirler yarışabilir ne de umutlar yeşerebilir.Oysaki ülkemin her zamankinden daha fazla yeni fikirlere , umutlara ihtiyacı vardır.Buna da mecburdur.Evrensel değerlerin aşınmaya hatta tek tek yok olmaya yüz tuttuğu bir süreçte manevi değerleri de yitirmeye başladık maalesef. Bu gidişle tasarlanmış kalıplara girmeye az kaldı.Bunları görmek anlamak için dahi olmaya gerek yok sanırım.

İhtiyacımız olan nedir biliyor musunuz değerli dostlar;

İnancımızı korumak ve yarınlarımıza sahip çıkmaktır.Korku dağını aşarak kendimizi ifade edebilecek demokratik alanlar yaratmaktır. Kendimizi hür ve güvencede hissedebildiğimiz an, bu ülke daha ileriye gider.Farklılıkları zenginlik olarak görmeyi kavradığımızda , yitirilen bir çok değeri geri getirmiş olacağız.Kendimize geleceğiz çünkü kendimizde değiliz.Yıllar, ülkem insanını bir mecradan farklı mecralara götürdü ne yazık ki.Hak ettiğimiz yerde miyiz? Çok düşünmemiz gereken bir husus.

Dostlar;

Hak ettiğimiz ve arzuladığımız bir yaşamı yakalamak ve daim kılmak için umutların solmayacağı ,fikirlerin yarıştığı, özgürlüğün ve hukukun üstünlüğü anlayışının egemen olduğu yeni bir yılı tüm ülkem adına temenni ederim.Yeni yılın insanlığa güzellikler getirmesini dilerim. Kuruyan değil; her zaman yeşeren, dallanan, budaklanan ve gölge veren ağaç olmak ve ormanlarını yaratmak arzusuyla mutlu yarınlara…

Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.