Eczacı Dilan Bedir, Hatay Milletvekilliği’ne aday adaylığını coşkulu bir katılım eşliğinde açıkladı
Yoldaşlarım, Yol Arkadaşlarım ve emekçi basın mensubu kardeşlerim.. Öncelikle hepiniz hoş geldiniz…
Bugün burada hayatımın en onurlu, en gururlu anlarından birini yaşıyorum.. Türkiye’nin kurucusu ve teminatı olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Hatay milletvekilliğine talip olduğumu siz değerli dostlarımla paylaşırken son derece mutlu ve gururlu olduğumu tüm kalbimle belirtmek isterim…
İçinizden biri olarak, örgütten gelen bir Cumhuriyet Halk Partili olarak bugün burada bulunan siz değerli dostlarım beni tanıyorsunuz.. 12 Eylül faşizminde bedel ödemiş bir anne ve babanın politik duruşla yetiştirdiği bir birey olarak 2010 yılında partime üye oldum.
2011 yılında yapılan genel seçimde görev aldım.
2012 yılında ilçe kongresinde yönetim kurulu listesinde yer aldım ve ilçe yönetim kurulu Üyeliği yaptım.
2013 yılında Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu tarafından Gençlik Evleri Komisyonuna atandım.
Değerli Dostlarım,
13 yıl oldu… Tam 13 yıldır birileri aldığımız nefese, içtiğimiz suya, sofradaki aşımıza, düşlerdeki umutlarımıza, geleceğimize düşman…
Mevcut hükümetin uyguladığı politikalar ülkemizi bir çıkmaza sürüklemekte..
Toplum gergin, insanlar mutsuz… Ortaya çıkan tablo içler acısı İşsiz gençler
Üniversiteyi sadece binadan ibaret sayan zihniyet nedeniyle üniversite mezunu işsiz gençlerin sayısı gittikçe artmakta. Üniversitelerde siyasi kaygılar nedeniyle özgür eğitim verilememekte. Akademisyenler bina sayısı artarken kadro bulamamakta ve her alanda rant amacı güden zihniyet yandaş olmayan Vatandaşlarımızın gerek devlet kurumlarında gerek özel sektörde iş bulmalarının Önünü kesmektedir.
Aynı zihniyet kadını ötekileştirmiş, kadınları eve hapsetmeye çalışmaktadır. Ne giydiğimizden kaç çocuk doğuracağımıza kadar kendini otorite olarak gören tutumları nedeniyle kadınlarımızın yaşam hakları dahi ellerinden alınmakta fiziksel ve ruhsal şiddete maruz bırakılmaktadır. Kadın sığınma evleri değildir bizim hakkımız!!
En son yaşadığımız olay Özgecan’ımızın vahşice katledilmesi ne ilktir ne de son olacaktır.
Çok geçmişe gitmeyelim. Soma, Ermenek ve Zonguldak katliamları – evet katliamdır bunun adı göz göregöre insana kıymak- acısı hala taze. Ateş düştüğü yeri yakmasın. Geri kalmış toplumların yaşadığı ihmaller ve yönetim şekli bizim kaderimizi olmasın. Taşeronluğa son verilmeli ve işçilerimiz sendika güvencesinde olmalıdır. Sendikalaşmanın artması sağlanmalıdır.
Kendi toplumunu yok sayan zihniyetin diğer halklara hakettiklerini vermesini beklemek adeta bir ütopya olur. Bugün yanımızdaki komşumuz, sıra arkadaşımız, esnaf kardeşimiz Kürt, Arap, Ermeni, Süryani ya da Roman olabilir. Ne farkı var… Bu kimlikler kimseyi birbirinden ne üst yapar ne de alçaltır. En doğal hakkıdır bir insanın yaşam hakkı, dil hakkı, ibadet hakkı…
Bu nedenle zorunlu din dersleri kaldırılmalı Alevi ve Gayrımüslim çocuklarımız inançları noktasında baskı görmemelidir.Cemevleri tanınmalıdır.Devlet herbiri ayrı bir renk olan halklarına sahip çıkmalıdır.
Şu anda bir çözüm süreci var gündemimizde. Cumhuriyet Halk Partisi bu sürece asla karşı değildir. Fakat bu sürecin kapalı kapılar arkasında sürdürülmesini ve şeffaf olmamasını istemiyoruz, onaylamıyoruz. Bu süreç parlamentoda açık bir şekilde görüşülmelidir. Süreci kamuoyuna paylaşan basın emekçilerinin üzerinden baskı kalkmalıdır. Ifade özgürlüğü esas olmalıdır.
Hukukun üstünlüğü tartışma konusu dahi olmamalıdır. Devlet Yargıdan elini çekmelidir.
Düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde tutuklu bulunan çocukların ve gençlerin yeri okullar olmalıdır.. Deniz’e Yusuf’a Hüseyin’e Mahir’e İbrahim’e kıyan zihniyet bugün Ali İsmail’i Abdocan’ı Berkin’i ve diğer devrim şehidi gençlerimizi Yaşamdan kopardı.. Tüm devrim şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
İşte bunlar Yeşilin beton grisine döndüğü güzel ülkemde genç bir birey olarak beni endişelendiriyor..
Ne demişti Víctor Hugo ” gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir..”
Şafak 7 Haziran da sökecek.. Bunu bizler yapacağız… Hep birlikte elele vererek yoksulların, ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, işsizlerin, işçilerin, Emeklilerin, güvencesizlerin, çiftçilerin ve memurların iktidarını kuracağız…
İşte müjdelerin en güzeli
İşte en gerçek özgürlük,
düşümüzdeki gelecek çağlarda
Ne savaş, ne Savaşan, ne Salgın
Ne saltanat, ne yoksulluk, ne ezen, ne ezilen
Ne yakınma, ne de Zulmün kahrı…
Ben Dilan BEDİR, genç kardeşiniz…
AKP Faşizmine karşı DEMOKRASI için
Esarete karşı ÖZGÜRLÜK için
Yolsuzluğa, hırsızlığa, haksızlığa karşı ADALET için
Din istismarına karşı LAIKLIK için
Yok saymaya, yok etmeye, ötekileştirip tek tipleştirmeye karşı EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI için
Doğayı korumak için
Gençler için
Kadınlar için
Dev çınarın genç filizi olarak vekilliğinize adayım…
Gelin hep birlikte umudu büyütelim
Cumhuriyet Halk Partisi ile iktidara yürüyelim
Çıktığım bu zor ve meşakkatli yolda desteklerinizi bekliyorum
Hepinize saygılarımı sunuyorum…dedi.
