Hilmi Yarayıcı Basın Açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri olarak 7 Haziran’dan bu yana gelişen ve hükümet kurulamama ile sonuçlanan süreci halkımıza anlatmak için yurdun dört bir yanına görevlendirildik. Bu görev kapsamında Yalova’da partililerimiz, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımızla bir araya geldik süreci anlatarak karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Süreci sizlere de kısaca özetlersek:
Yüksek bir katılımla gerçekleşen 7 Haziran seçimlerinde bütün partilere sorumluluk yükleyen bir sonuç ortaya çıktı. Halkımız hiçbir partiye tek başına iktidar olma imkanı vermedi. Seçim sonuçlarını bu şekilde okuyan partimiz ekonomiden- eğitime ,ülkenin temel sorunlarını içeren 14 ilkesini kamuoyuna ilan etmiş ve tüm partilere çağrıda bulunarak ülke sorunlarına çözüm önerilerini ve önceliklerini kamuoyuna ilan etmeleri yönünde bir çağrıda bulunmuştur. Bu çağrıyla Cumhuriyet Halk Partisi sorunun değil, çözümün adresi olacağını ilan etmiştir.
Ülkemiz insanının çağdaş demokrasilere yaraşır bir şekilde yaşamasını temel alan hukukun evrensel değerlerini benimsemiş, güçler ayrılığı ilkesini yaşama geçiren, yolsuzluğun olmadığı, özgürlükçü, komşularıyla sorunlarını çözmeyi amaçlayan önceliklerimiz kamuoyunda takdirle karşılanmış ve hiçbir partiden net bir itiraz gelmemiştir.

11896182_877523772316762_5160592133372910345_n
Öncelikle CHP, MHP HDP’nin yer aldığı %60’lık blokla 13 yıllık AKP iktidarına son vermeyi hedefleyen ve bu amaç için her türlü fedakarlıktan kaçınmadan, gerekirse başbakanlıktan bile feragat etmeyi öneren Genel Başkanımızın çağrısı ne yazık ki MHP liderince kabul görmemiş ve bu seçenek ortadan kalkmıştır. MHP lideri daha da ileri giderek hiçbir koalisyon formülünün içerisinde olmayacaklarını ilan etmiştir.
Bu seçeneğin ortadan kalkmasıyla geriye kalan tek seçenek AKP ve CHP koalisyonu olmuştur. Kaçaksaray’ın hükümet kurma görevini Davutoğlu’na vermesiyle iki parti arasında oluşturulan komisyonlar aracılığıyla ön görüşmelere başlanmıştır.
Yaşanan bu süreçte ülke çıkarlarını her şeyden üstün tutan Partimiz; AKP’nin her türlü oyalama taktiğine rağmen 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarının kendisine yüklediği sorumluluğun bilinciyle, ülkemizin hükümetsiz kalmaması, yaşanan çatışmalara son verip tekrar barış ortamını tesis etmek ve karşı karşıya kaldığımız ekonomik sorunlara çözüm bulmak amacıyla her türlü fedakarlığı yapmış; ancak iradesini Kaçaksaray’a teslim eden Sayın Davutoğlu’ndan erken seçim hükümeti seçeneği dışında hiçbir teklifte bulunulmamıştır.
Partimiz kendisine bir sorumluluk verildiğinde sadece elini değil, gövdesini taşın altına koyma gerçeği ve sorumluluğuyla hareket etmiştir. Ama bunu karşı taraftan göremedik. ‘Bir an önce hükümet kurma görevini AKP’den alalım, CHP ile anlaşamasınlar’ talimatları kaçak saraydan verildi ve koalisyon istenmedi. Bu ülkede koalisyonu istemeyenler, Kaçaksaray’da oturan ile onun emrindeki siyasal kadrolardır. Attığımız her adım iyi niyet ve şeffaflık çerçevesinde gerçekleşmiştir. CHP’nin bu konuda en ufak bir kusuru yoktur. Ama AKP bugüne kadar kamuoyunu ikna edici tek bir gerekçe ileri sürememiştir. Tarih bunu kalın çizgilerle kayda almıştır.
Ülke; Saray entrikalarıyla bir iç savaşa doğru sürüklenmekte, Atatürk devrimlerinin kazanımları birbir yok edilmekte, Cumhuriyet değerleri aşındırılmakta, tüm komşularıyla sorunlu ve hızla Ortadoğu bataklığına sürüklenmektedir.
Doların 3 TL’yi bulduğu ve ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldığımız bu zorlu süreçte tek amacı iktidarını biraz daha uzatmak olan Saray sakini “Üç kuruşa beş köfte” söylemleriyle ülke sorunlarına karşı umursamaz tavrını göstermiştir.

20150821054738
7 Haziran’dan bugüne dek; ülkemizin refahı ve esenliği için, barış için, ülkemizin hükümetsiz kalmaması için ,13 yıldır mücadele ettiğimiz AKP ile masaya oturmayı dahi göze aldık. Ancak bugün geldiğimiz süreçte, salt Kaçaksaray seçim istiyor diye, 7 Haziran’da ortaya çıkan irade yok sayılarak ülke hükümetsiz bırakılmıştır. Yasa ve teamüller yok sayılarak, Anayasanın 116. Maddesindeki hükümler işletilmekte ve 45 günlük sürenin dolması bile beklenmeden Cumhurbaşkanı Meclis Başkanı’nı çağırarak seçim kararı almaktadır. Ne yazık ki Kaçaksaray’ın iradesine teslim olan Davutoğlu da her ne kadar koalisyona sıcak baksa da ülke menfaatlerini ve milli iradeyi bir yana bırakarak adeta sarayın emir eri olmayı tercih etmiştir.
Ülkemizin Cumhuriyet değerlerine sahip, ilerici ve yurtseverlerine bugün her zamankinden daha büyük bir görev düşmektedir. Bugün ciddi bir rejim kriziyle karşı karşıya bulunmaktayız. Eğer gereken duyarlılığı ve fedakarlığı gösteremezsek bu son seçimimiz olabilir!
Bizler Cumhuriyet Halk Partisi vekilleri olarak kaçınılmaz olarak sürüklenmekte olduğumuz erken seçimde, ülkemizde hakim kılınmaya çalışılan ve toplumsal ayrışmayı amaçlayan bu olağanüstü hal algısını yıkmak üzere ülkeyi normalleştirmek adına üzerimize düşen tarihi sorumluluğun farkında olduğumuzu ve bu bilinçle sahadan hiç ayrılmadan halkın nabzını tutmaya devam edeceğimizi, saygıyla basının ve kamuoyunun bilgisine sunarız.

20150821114805 (1) 20150821114804 20150821055405