Milliyetçi Hareket Partisi Hatay İl Kadın Kolları 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin yıldönümü nedeniyle bir seminer düzenledi. Seminerin konuğu Mustafa Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Süleyman Hatipoğlu oldu.
Milliyetçi Hareket Partisi Hatay İl Kadın Kolları Başkanı Dilek Demirdöven, MHP 26. Dönem Milletvekili Adayı Av. Mustafa Özçelik ve Kadın Kolları Üyesi çok sayıda partili katıldı.
Hatipğolu; “Atatürk’ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal alana katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklik 1930 yılında belediye seçimlerinde seçme, 1933′de çıkarılan Köy Kanunu ile muhtar seçme ve köy heyetine seçilme, 5 Aralık 1934′te de Anayasa’da yapılan bir değişiklikle Türk kadını, milletvekili seçme ve seçilme haklarını birçok Avrupa ülkesinden çok daha önce kazanmıştır. Fransa ve İtalya’da kadınlara 1946’da, İsviçre’de ise 1971’de seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
8 Ekim 1934′de kabul edilen ve 5 Aralık 1934′de yürürlüğe giren yasa ile kadın erkek eşitliği alanında bütün haklar, “Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı” nın tanınmasıyla verilmiştir.
Kadına bir birey olarak haklarının verilmesi Atatürk tarafından çok önceleri dile getirilmiş ve çoğunlukla da uygulanmıştır. Atatürk, Cumhuriyet’in ilanından dokuz ay önce Şubat 1923‘de şöyle demiştir: “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.”
Atatürk’ün Türk kadınına beslediği sevgi ve saygı, Kurtuluş Savaşı ile iyice derinleşmiştir. 1923 yılında Konya’da yaptığı bir konuşmada duygularını büyük bir içtenlikle şöyle dile getirmiştir: “Dünyada hiçbir milletin kadını, ben milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadınından fazla çalıştım, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.”
Atatürk Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının verilmesinin ardından ise şöyle seslenmiştir:
“Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medenî mevkiini selahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir.
Siyasî hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu seferde milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medenî memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatla kullanacaktır.”
Acaba 21. Yüzyıl Türkiyesinde Türk kadını Atatürk’ün dediği gibi seçme ve seçilme hakkını “Selahiyet” ve “Liyakat” la kullanabiliyor mu? Bu sorunun cevabı ne yazık ki “HAYIR!”.
Seçme ve seçilme hakkımız var fakat, yasama hakkımız ?
Ülkemizde yaşanmaya devam eden kadınlara özgü insan hakları ihlalleri listesini aile içi şiddet, namus cinayetleri, işyerinde ve sokaklarda yaşanan cinsel taciz olayları şeklinde sıralamak mümkündür.
Türk kadını, yüzyıllardır özlemini çektiği haklarına sahip olmada; en azimli, inançlı ve güçlü desteği Atatürk’ ten almış ve çağdaş ülke kadınlarının önüne geçmiştir. Ne yazık ki son yıllarda bu hak dini siyasete alet eden yönetimin eline geçtigi için kadın karanlık çağlara sürüklenmektedir.
81 yıl önce Atatürk’ün kadınlarımıza vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkı büyük ölçüde kâğıt üzerinde kalmıştır. Ailesel ve bireysel demokrasi olmadan toplumsal demokrasi de olmayacaktır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, seçme ve seçilme hakkımızın 81. yılı kutlu olsun!” diye konuştu.