Valilik Abdurrahman Melek Toplantı Salonu’nda gerçekleşen ziyarette konuşan Hatay Valisi Sayın Ercan Topaca, TÜSİAD Yönetim Kurulu’nu ilimizde ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu ifade ederek Hatay hakkında bilgiler verdi. Sayın Topaca, Hatay’ın çok köklü bir kent olduğunu belirterek, ‘’Tarihinin M.Ö 43 bininci yıllara kadar gittiği arkeologlar tarafından söylenir. Burası sadece tarihi güzelliği ve zenginliği olan bir şehir değil, fiili olarak da çok zengin bir coğrafyadayız. Amik Ovası yılda üç defa ürün alınabilecek derecede zengin ve bir o kadar da ürün çeşitliliğinin olduğu topraklara sahiptir. Zeytinin Türkiye üretimindeki %12’lik bir kısmı Hatay’da yetişiyor. Türkiye’nin maydanoz üretiminde neredeyse tamamı Samandağ ilçemizden sağlanıyor. Narenciyede %25’lere varan bir kapasitesi var.’’ dedi.
Bunların yanında Hatay’ın çok eskinden beri ticareti bilen bir kent olduğunu belirten Sayın Topaca, ’’Bu konuda çok da avantajımız var. Örneğin Arapçayı bilen çok sayıda insanımız var. Bu husus Ortadoğu coğrafyası ile olan ticareti çok kolaylaştırıyor. Coğrafi konum olarak da Hatay tam bir kesişme noktasındadır. İskenderun’un Akdeniz’e açılan bir kapı olması, Afrika’ya en yakın liman olması ilimiz açısından birçok avantajı beraberinde getiriyor.’’ dedi.
Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesinin Hassa’da yapılacağını ifade eden Sayın Topaca, ‘’ Şu an 45 bin dönüm alanı aldık. Çalışmalarımız devam ediyor. Hassa Organize Sanayi Bölgesi 180 bin dönüm alana da çıkma kapasitesine sahip bir organize sanayi bölgesi olacak. Hükümetin yatırım programına giren bu projenin yapılma yöntemi ile ilgili tam bir karar verilemedi. Milli bütçeden mi yoksa yap-işlet denilen sistem üzerinden mi yapılacak buna karar verilecek. Hassa Organize Sanayi Bölgesi büyük ölçekli işletmelerin yer aldığı bir ya da birden fazla organize sanayi bölgesini içinde barındıran bir üretim merkezi şeklinde bölgenin tümüne hitap edecek bir konumda olacak.’’ dedi.
Hassa Organize Sanayi Bölgesi projesi ile eş zamanlı olarak yürütülecek olan Amanos Tüneli projesinin de Hatay açısından çok önemli bir proje olduğunu belirten Sayın Topaca,‘’ Eş zamanlı olarak bu iki projeyi yürüteceğiz ve bunun çok uzun süreceğini düşünmüyorum. Amanos Tüneli Projesi hayata geçtiği takdirde ulaşım kalitesi çok artacaktır. Bu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Akdeniz’i buluşturacak bir projedir.’’ dedi.
Sınırımızdaki savaşın sonsuza kadar devam etmeyeceğini belirten Sayın Topaca, ‘’Bu yatırımları burada yaparken Suriye’yi, Halep’i, Bağdat’ı da düşünmek lazım. Çünkü Hatay buralara en yakın lokasyonlardan birisi. İnşallah barış da sağlanır. Suriye’ye, Irak’a yollar otoyol haline gelir. Barışın en kısa sürede sağlanmasıyla insanlığa yarar sağlayacak çok daha fazla hizmeti yapabiliriz.’’ dedi.
-Elektrikte Tükettiğimizden Daha Çok Üreten Bir Kentiz-
Hatay’dan bahsederken bazı noktalara değinmek istediğini ifade eden Sayın Topaca, ‘’Dağın bu tarafı ve öbür tarafı diye bir tabir var burada. Dağın öbür tarafı daha çok demir-çelik üretiminde Türkiye’deki toplam üretimin yüzde 35-36’sını, kapasitenin de yüzde 45’ini sağlıyor. İnşallah Hassa ile birlikte bunun çok daha artacağını düşünüyoruz. Hatay elektrik üretiminde ve tüketiminde Türkiye’nin ilk onunda yer alan bir kenttir. Elektrikte tükettiğimizden daha çok üreten bir kentiz.’’ dedi.
Hatay’ın bu özelliklerinin dışında kent kültürünün çok gelişmiş olduğunu ifade eden Sayın Topaca, ‘’Hemşehrilerimiz bürokrasiyi çok iyi biliyor. Belediye Başkanına, Vali’ye nerede nasıl davranması gerektiğini biliyor. Buranın insanı vatanına, milletine sıkı sıkıya bağlıdır. Hatayla ilgili sadece bir algı sorunumuz var. Sanki Hatay’da bir karışıklık varmış gibi yansıtılıyor.’’ dedi.
-Vali Olarak Söyleyebilirim Ki Bu Kentte Hiçbir Güvenlik Sorunu Yok-
Sayın Topaca sözlerine şu şekilde devam etti, ‘’Vali olarak söyleyebilirim ki bu kentte hiçbir güvenlik sorunu yok. Güvenlik sorunu bizim sınırımızın öbür tarafındadır. Bundan belki kısmen etkilenebiliriz ama üretimi etkileyecek güvenlik sorunumuz yok burada. Dünyanın her kentinde yaşanan normal bazı sorunlar olabilir ama sanayi ve üretimi etkileyecek bir sorunumuz yok. En önemli sorunumuz tanıtım, bu algıyı yıkmak istiyoruz. Sizlerin ziyaretiyle TÜSİAD Başkanı gelip burada gezebiliyorsa burada bir sorun yoktur algısını yaratmayı arzu ediyoruz. Çünkü Hatay hoşgörü ve medeniyet şehri. Ortodoks, Protestan, Katolik ve Süryani kilisesi hepsinin bir arada hoşgörü içerisinde yaşadığı bir bölgedeyiz. Ezan sesini ve çan sesini birlikte dinleyebildiğiniz özel bir bölgedeyiz. Burada kimse de bu durumu yadırgamaz.’’ dedi.
Şu an İstanbul’dan sonra en fazla Suriyelinin olduğu kentin Hatay olduğunu söyleyen Sayın Topaca, ‘’ Yaklaşık 380 bin Suriyeli misafirimiz var. Bu insanları yolda, sokakta görmeyeceksiniz. Çünkü Hatay’ın kozmopolit yapısı ve bu insanlara komşu olmanın beraberinde getirdiği benzerlik sayesinde bu insanlar şehirde dikkat çekici bir kargaşa yaratmıyor.’’ dedi.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes ise amaçlarının TÜSİAD’ın bölgesel kalkınma konusundaki duyarlığıyla farklı bölgelerde çalışmalarını zenginleştirmek olduğunu belirterek Türkiye’nin farklı bölgeleriyle TÜSİAD’ın daha büyük kuruluşlarını bir araya getirmeyi çok arzu ettiklerini vurguladı. Symes, ‘’Şöyle yanlış bir algının olduğunu hep söylüyoruz: TÜSİAD büyük kurumların gibi algılansa da TÜSİAD’ın aslında o bütün tedarik zinciri ile bütün Türkiye’yi kapsayan bir iş dünyası örgütü olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Özellikle son iki senedir bizim çok önem verdiğimiz Bölgelerarası Ortak Girişim Projesi (BORGİP) var. Bu; bölgesel kalkınmada farklı, gelişmiş ve gelişmekte olan bölgelerdeki iş dünyası insanlarını birleştirerek bir yol haritası etrafında daha değer yaratacak alanlarda yatırımı teşvik etmek anlamında önemli bir projedir.’’ dedi.
Hatay ziyaretlerinin yarınki önemli bir bölümünün Kobilerdeki dijital dönüşüm olacağını ifade eden Symes, değişen dijital dünyada Kobilerin de bu değişimi yakalaması açısından önemli bir çalışma olacağını söyledi. Symes, ‘’2015’te biz yönetim kurulu olarak görevi devraldığımızda Türkiye seçim arifesindeydi. Siyasi bir gündem vardı. Biz Türkiye’nin tekrar rekabet gücündeki yeni programı ne olabilir üzerinde ciddi olarak çalıştık. Nitekim şunu çok net söyleyebilirim ki yeni hükümet kurulduktan sonra reform konusunda son derece takvimlendirilmiş bir plan olduğu için biz o reform planına çok rahat katkı yapabildik. Çünkü orada olan alanlarda bizim programlanmış çalışmalarımız ile hem 2015 tamamlandı hem de 2016 tamamlanacak. Bu çerçevede Ankara ile reform ürerinde çok hareketli bir görüşme ortamı içindeyiz.’’ dedi.
Bunların dışında çok güzel başka faaliyetler olduğunu da değinen Symes, ‘’Havaalanından gelip otele yerleştiğimizde bizi 14 üniversiteden gelen gençlerimiz karşıladı. TÜSİAD olarak biz geçtiğimiz yıl bir gençlik platformu kurduk. Üniversitelerle çok yakın bir diyalogla onların kulüplerinden lider arkadaşlarımızı belirleyerek onlarla bir araya geliyoruz. Türkiye’nin geleceği ve rekabet gücü üzerine çalıştaylar düzenliyoruz. Oradan aldıklarımızla çalışmalarımızda besleniyoruz. TÜSİAD o çalıştaylardan bir de çalışma modeli çıkaracak ve ileriki dönemlerde gençlerle birlikte bir yol haritası içinde çalışacak.’’ dedi.
Konuşmaların ardından konuklarına Hatay’ın dillere destan künefesinden ikram eden Sayın Topaca, günün anısına TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes’e, Hatay’ın Samandağ ilçesi sınırlarında Asi Nehri’nin Akdeniz’e döküldüğü bölgede yetişen kamışlardan yapılan ney enstrümanı hediye etti.