Türk Ocağı Dörtyol Şubesi tarafından geçtiğimiz cuma günü akşam “Tarihten Günümüze Türk Kültürü” Konferansı düzenledi.
Dörtyol Atatürk Parkı içerisinde bulunan Türk Ocağı Şubesinde düzenlenen konferansı Karadeniz Teknik Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Üçüncü verdi.
Konferansın verildiği salon dinleyiciler tarafından tıklım tıklım dolarken konferansı Dörtyol Belediye Başkan Yardımcısı Yaşar Gürakan, Dörtyol Ülkü Ocakları Başkanı Kaan Mehmet Tarhan, MHP Eski Hatay Milletvekili M. Nuri Tarhan, Hatay Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Ekici, Dörtyol Belediye Meclis Üyeleri Ali Ok, Alaiddin Arslan, Mehmet Taş, Mevlüt Coşkun, Türk Ocağı Üyeleri ve çok sayıda vatandaş dinleyici olarak hazır bulundu.
Konferans öncesi konuşmacı olarak davet edilen Karadeniz Teknik Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Üçüncü’nün kısa özgeçmişi okunarak yaptığı çalışmalar anlatıldı.
Çeşitli çalışmaları olan Kemal Üçüncü, Edip Harabi divanını da hazırlayanlardandır. Türk Kültür araştırmaları ve Alevi – Bektaşi Kültürü konularında da çalışmaları vardır.
“Gelişmiş ülkelerde kültürel kırılmalara baktığımızda ortak kültüre siyaset etki edememiştir. Gelişmekte olan ve bizim ülkemizde Tarih ve Kültür şuuru gelişmediğinden siyasi ayrışmalar etkili olmaktadır. Politik kimlikler yüzeyseldir. Kültürel kimlikler kalıcıdır. Zengin tarihi ve kültürel kimliğimizi oturtamadık. Kitap ve gazete okumada çok gerilerdeyiz.
Batı ile doğuyu karşılaştırmak gerekirse; Avrupa, 6-7 bin yazma kitabı varken, Rönesans ve Reform dönemini yaşamış; Türk ve İslam ülkelerindeki yazma kitap sayısı 90.000 civarında iken, bir atılım yoktur.
Günümüzde Türk Üniversitelerinde 14 milyon kitap varken, sadece Şikago Üniversitesinde 16 milyon kitap vardır. İlk yüze giren bir kütüphanemiz yok. Bir milyonun üstünde kitabı olmayan kütüphaneler, sıralamaya girmiyor.
Günümüzde Finanstan önce proje gelmektedir. Proje de kültürel eğitimden ve bilgi birikiminden geçer. Bugünkü eğitim sistemimizle yeni teknolojilere sahip olamaz ve gerileriz. Dünya, hastalıkları ortadan kaldıracak teknolojilere sahip olurken ve 2090 yılında dünya nüfusunu 2,5 milyara indirmeyi planlarken; bizim hiçbir planımız yok. Bu, tükenen ve kirlenen dünyayı kurtarma projesidir.
Kişi olarak da millet olarak da kim ve ne olduğumuzu sorup, öğrenmek zorundayız. Türkiye, bu eğitim sistemiyle ortaçağa dönüş halindedir.
Eski dünya 85 milyon metrekare iken, bunun 55 milyon metrekaresi, Türk Dünyasıydı. Şu anda bile 12 milyon kilometrekare alanda Türkler var. Macaristan’dan Hindistan’a bu alan “Aşk ve Gönül Medeniyeti”dir. Bu alanın % 40 ında Türkler özgür ama % 60 ında esirdirler. Bu coğrafya, Türk Hafızası mekanıdır. Kutuplara kadar… İngilizcenin yayıldığı alandan sonra 2. sıra Türk Dili alanıdır. Türk dili 6. konuşulan dildir. Türk Kültür ve medeniyeti çok geniş iklim ve alana sahiptir. İran’ı bile 1040 tan 1928 e kadar Türkler yönetti. Türk Kültürü 1000-1200 yıllarında Harezm Akademisi en parlak dönemindedir.
Türk Kültürünü İngilizler 300; Rusya 250 yıldır araştırırken; biz, 100 yıldır araştırmaya başladık. “Çadırdan Saraya; Çin’den Avrupa’ya 5000 yıllık Türk Sanatı” müzesini beş saatte gezdim. Avrupalıların kökenini arayan İtalyan Mario, Karadeniz Türklerinden etkilendiklerini öğrenmiş. İskitlerin Türklükten çıkarılması, Avrupa’nın yayılmacılığındandır.
Arkeogenetik üniversitelerin araştırma alanıdır. Bizim üniversitelerimizde böyle şeyler yok. Rusya’da varken, Türkiye’de “Türk Arkeoloji Bölümü” yoktur. Atatürk, İş Bankası hissesinden Tarih ve Dil araştırmaları için ayırdığı pay, amacında kullanılmıyor. Araştırmaları destekleyecek burjuvalar da yok. “Altın Elbiseli Adam” 3000 yıl önceden kalmadır. Dünyada ilk halıyı Türkler M.Ö: 5. Yüzyılda dokumuştur.
Türk Kitabelerini 300 yıl tartıştıktan sonra Türkler, tesadüfen öğrenmişlerdir.
İmkan ve potansiyelimizin olduğunu gören Atatürk, Balkanlarda, Kafkaslarda ve Ortadoğu’da nüfuz edinmiştir. Avrupa, 1950 yılında Çelik Birliği ile yola çıkıp bütünleşmiştir. Bizler, politik ayrışmadan uzaklaşmak ve kültürel birleşmeyi sağlamak zorundayız. Ülkemizi, Eğitim-Bilim ve Sanatta ileriye götürmek zorundayız.
TV ler talep edilenleri programa koyar. Bilimsel bir talebimiz olmadığı için evlenme programları koyuyorlar.
Suriye Savaşını henüz okuyamadık. Çin, Rusya, İran ,AB, amaçları okunmalıdır. AB nin Çin’e uzanacak bir demiryolu Türkiye’den geçsin istiyor. 2 Trilyonluk bir lojistikten payını alacak bir Türkiye, ileriye daha güvenle bakabilir.
Bilgi, Bilim, Uygulamada tutarlılık olmalı. Hayatın merkezinde bilim, kültür ve sanatı koymak zorundayız.