Emanetçi Başbakan, Emaneti teslim etti

YAZIKLAR OLSUN…

Emanetçi Başbakan, Emaneti teslim etti.

Emaneti teslim ederken “gerçek bir başbakan gibi çalıştım, hakkını vermek için gecemi gündüzüme kattım” diyor Sayın Başbakan.

Eyvallah.

Allah razı olsun.

Vaatlerle geldiniz, en büyük vurgunuz istikrar idi.

Halk istikrardan yana oyunu kullandı ama, bana kalırsa, Halk aldatılmış oldu ne yazık ki, Sayın Başbakan.

Millete bir özür borcunuzun olduğunu düşünüyorum.

İstikrarı; Halkın yüzü hürmetine değil, Başkanlığa giden yolda, aracılık etmek için vurguladığınız anlaşılıyor, Sayın Başbakan.

Veda konuşmanızda Allah’tan başka kimseye hesap vermem dediniz ama hesap verdiğiniz ortada.

Yine veda konuşmanızda, formalite gereği sizi dinleyen bakanlara veya vekillerin yüzlerine bir bakın Allah aşkına.

İki istisna haricinde; ne hüzün ne de etkilenmişlik ifadesi.

Oyunun acımasızlığında rollerinin devamı gözüküyor.

Seksen Milyonun geleceği değil, mevzu.

Varsa yoksa Başkanlık…

Başkanlığa giden yolda her şey mubah öylemi?

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletinin seçilmiş başbakanına reva görülen, akla vicdana sığacak türden değil.

Burada harcanan Sayın Başbakan değil kanaatimce, harcanan Milletin ta kendisi.

Demokratik seçimde verilen 24 Milyon oy’un, ne anlama geldiğini birileri izah edebilir mi?

Yani şöyle mi düşünmemiz gerekiyor.

AK Parti seçmeni oyunu kullanırken, oyu partiye veriyor ama asıl sahibi Cumhurbaşkanıdır.

Dilediği zaman dilediği şekilde, oy’a anlam kazandırabilir ve tasarrufu kendisine aittir.

Bu mu?

Eğer bu ise bundan sonra seçim lafını bile telaffuz etmemek gerekir.

Kongrenin yapılma kararı, şaka gibi.

Bu kadar masrafa şaşaaya gerek yok, yazık.

Yarışma diye bir şey yok zaten.

Talimatla partinin genel başkanını tayin edin oluversin,öyle değil mi?

Değerli Okurlar

Parlamenter Rejim ve Türk usulü Başkanlık sistemini lütfen irdeleyin.

Ülkemizde ısrarla uygulanmak istenen nedir?

Genel gidişata bir bakın Allah aşkına.

Başbakanın görevi bırakma şekli, öncesi ve sonrası, sizlere neleri anımsatıyor.

Kurgulanan senaryonun ne olduğu, gün yüzüne çıkıyor.

Lütfen resmi, iyi görelim.

Anladığımıza kanaat getiriyor isek, anlamayanlara, anladıklarımızı aktaralım.

Uzun lafın kısası;

Cumhuriyet bizden fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller ister…

Gerisi hikâyeden ibaret.

Orhan Gencabay’ın dediği gibi;Kulla kulluk edene yazıklar olsun…

Yazıklar olsun…

taslak

Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.