Geldiğimiz noktada; sorunlarımızı temelden çözmeye, tedbirler almaya mecburuz.
Mevcut sorunlarımızın çözümünü, üst perdede veya görünen tarafında arayamayız.
Sorunun kaynaklarını, en alt perdeden ve en başından, köklü ve kalıcı olmak üzere çözmek durumundayız.
Çocuklarımızı merkeze koyarak,yani geleceğimiz olan yavrularımız üzerinden, ülke geleceğimizi şekillendirmeliyiz.
Bu yüzden , “Milli Eğitim” programlarının tekrar yapılandırılmasının gerektiğine inanıyorum.
Önce Eğitim ,Eğitim,Eğitim diyorum.
Daha sonra Öğretim.
Bu sıralamaya uyarak; yeni , bilimsel ve sonuç getirici müfredat ortaya koymalıyız.
Çocukları okula gönderiyoruz daha ilk sınıftan itibaren, tabiri yerinde ise, yarış atına çeviriyoruz.
Not’a endeksli rekabet yaratıyoruz.
Notları yüksek olsun, gerisi önemli değil diyoruz.
Çocuklar kendileri için değil, dersiniz ki büyükler için okula gidiyorlar.
Sanki birey değil, kukla yetiştiriyoruz.
Çocuklarımıza, öncelikle sevgiyi öğreteceğiz,saygıyı öğreteceğiz.
İletişim kurmayı öğreteceğiz, sorgulamayı öğreteceğiz,öz güven aşılayacağız.
Çocukların içerisinde ki mevcut olan cevheri ortaya çıkaracağız.
Vatan sevgisini aşılayacağız,İnsan sevgisini aşılayacağız,dürüst ve Hakkaniyetli bir kişilik kazandıracağız.
Baki olan, bunlar değil mi ?
Temeli sağlam bireyler yetiştireceksek bu zemini yaratmalıyız.
İşte bu zemin üzerine, öğretilecek ne varsa öğreteceğiz.
Komple başarılı ve hayırlı insanlar yetiştireceğiz.
Memleketin kurtuluşu,kalkınması ve Ulu Önderin buyurduğu gibi muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasının yolu, buradan geçiyor.
Eğitim yuvaları hiç kimsenin arka bahçesi olamaz,olmamalıda.
Hele hele siyasetin ve siyasetçinin hiç olamaz.
Toplumun dokusuna uyacak ve hassasiyetleri gözetecek modern ve kucaklayıcı anlayış, baki olmalıdır.
Bu konunun, bu çerçeve dahilinde anayasa maddesi gibi kabul görüp değiştirilemezler arasına alınması gerekir.
Yap boz tahtasına çevrilmesine müsaade edilemez.
Bu yüzden kim gelirse gelsin “MİLLİ EĞİTİM” anlayışımız değişmemeli.
Esaslı ve toplum tarafından üzerinde uzlaşılmış, bir eğitim-öğretim anlayışı, bu memleketin geleceğine yön verecektir.
Belkide içerik olarak sunum olarak sizlere basit gelen bir konu olabilir.
Sizlerden ricam gerek yazılı, gerekse görsel kanallara bakın.
İstinasız her gün, cehaletin ve çarpıklığın getirdiği yığınla olumsuzluklar göreceksiniz.
Üstelik artarak ve önlenemez biçimde ilerlemeye devam ediyor.
Çaresizce izliyoruz veya okuyoruz.
Elimizden bir şey gelmiyor, ne yazık ki.
İşte, tüm bu olumsuzlukların yaşandığı, bu ülkede, çarpıklıklar ve geçmişin yanlışlarını şimdilerde tüm ülke iliklerine kadar hissediyor.
Eğitim problemini çözmüş ,kaliteli bir öğretimle taçlandırmış bir toplumun sırtı yere gelmez.
İsterseniz bu konular üzerinde yoğunlaşalım ne dersiniz?
Cehaletin ve umursamazlığın kol gezdiği yerlerde kötülükler bitmez
“Ağaç yaş iken eğilir”
Mutlu ve umutlu yarınlar diliyorum…