Kurban Bayramı’nda sağlıklı beslenme ile ilgili önemli bilgiler veren Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Eray Albayrak, bayramda kesilen hayvanın etinin hemen tüketilmesinin sağlık problemlerine yol açacağını belirtti.
Özellikle, sağlık kontrolü yapılmış hayvanların kesilmesi gerektiğine dikkat çeken Eray Albayrak, kurban kesimden sonra, etin en az bir gün uygun depolama koşullarında bekletilmesi gerektiğini vurguladı.
“Fazla et tüketimi, ciddi sorunlara neden olur”
Bayram süresince; kalp-damar, böbrek, karaciğer hastalıkları gibi beslenme düzeninde protein kısıtlamasını uygulayan bireylerin, özellikle öğünlerinde tüketecekleri besinlerin seçiminde özen göstermeleri gerektiğini ifade eden Eray Albayrak, “Bayram süresince, normal beslenme alışkanlıklarımızdan çok fazla uzaklaşmamamız gerekmektedir. Soframızda; zeytinyağlı sebze yemeklerimiz, ayran, yoğurt, cacık gibi süt grubu yiyecek ve içecekler, salatalarımız yerini almalıdır. Et tüketimini, sebze ve kurubaklagil yemekleri içerisinde tercih edebiliriz. Tüm öğünlerimizi et ürünleri gibi hayvansal kaynaklı protein içerikli yiyeceklerle geçiştirirsek, yanlış bir beslenme düzeni kurmuş oluruz. İçerisine et veya kıyma giren bir yemeğin pişirilmesi aşamasında, ekstra yağ eklemek gereksizdir. Etin kendi yapısındaki yağ yemeğin pişmesi bakımından yeterli olacaktır. Kırmızı etler yüksek oranda demir minerali içermektedir. Ayrıca protein ve yağ metabolizmasında ve yeni kan hücrelerinin oluşmasında görevli B grubu vitaminler açısından zengin olan etler, C ve E vitamini içermezler. Bundan dolayı et tüketimi sırasında mutlaka, salata veya sebze yemekleri sofrada yer almalıdır. C vitamini içeren besinler aynı zamanda ette bulunan demirin vücutta kullanılabilirliğini, emilimini arttırmaktadır. Kuyruk yağı, iç yağı kalp-damar sağlığı açısından büyük tehlikedir” açıklamasında bulundu.
“Düşük kalorili besinlerle tabağınızı süsleyin”
Sağlıklı ve düşük kalorili bir öğünün kolay bir şekilde yaratılabileceğini ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Eray Albayrak, “Tabağınızı önce orta kısmından işaretleyerek ikiye bölün. Sonra yarım dairelerden birini tekrar ikiye bölün. Böylece tabağınızda üç boş alan oluşturmuş olacaksınız. En geniş; yarım dairelik kısmı sebzelerle (taze fasulye, brokoli, karnabahar, domates gibi nişasta içermeyen sebzeler) doldurunuz. Küçük iki alandan birine tahıl ürünleri (pilav, makarna, ekmek gibi) diğer küçük boş alana et ürünlerini (haşlama, ızgara, fırında pişmiş yağsız etler) yerleştiriniz. Servisinize, bir porsiyon meyve veya bir porsiyon süt ürünlerini (yoğurt, ayran, cacık gibi) veya her ikisini de ekleyebilirsiniz. Hem sağlıklı, hem de düşük kalorili öğünler yaratmak sizin elinizde” dedi.