Ak Partide toplantıların ne kadar önemli olduğunu her seferinde dile getiriyoruz.
Özellikle de 16 NİSAN da yapılması kesinleşen HALK OYLAMASI öncesi daha da önem arz etmektedir. İki aydan daha az bir süre kalmış olan bu süreçte tüm teşkilat mensubu arkadaşlarıma her zamankinden daha fazla görev düşmektedir. Bunun ehemmiyetini bildiğinizin farkındayım. Her zaman olduğu gibi çalmadık kapı, sıkılmadık el bırakmamaya gayret edeceğiz. Bizler Ak Parti ailesi olarak hamdolsun ki bir DÜNYA LİDERİ ile birlikte yol yürüyoruz. O’nu çok fazla anlatmaya gerek yok. CHP liderine oy istemek mi, yoksa bir DÜNYA LİDERİ olan Recep Tayyip ERDOĞAN’a oy istemek mi daha kolay olurdu ? Elbetteki milletin teveccühünü kazanmış bir lideri anlatmak bizler için şanslı olan kısmıdır. Böyle bir liderle yola çıkmak, aynı davaya hizmet etmek için bile ALLAH’a hamdetmemiz lazım.
Değerli Dava Arkadaşlarım;
16 NİSAN da yapılacak olan HALK OYLAMASI, asla basit bir olay değildir. Hatırlarsanız bir dönem birileri bu milletin evlatlarını kastederek “ % 99 oy dahi alsalar, bu devletin asıl sahipleri bizleriz ” diyorlardı. Eğer bu devletin asıl sahibi MİLLET ise kuşkusuz ki öyledir, işte bunun cevabını 16 NİSAN’da verecektir. Bu bir rejim değişikliği değil, YÖNETİM SİSTEMİ değişikliği olacaktır. Anayasa’nın ilk dört maddesi aynen muhafaza edilmektedir. 7 HAZİRAN seçimlerinde yaşanan belirsizlik, HÜKÜMET KURULAMAMA, çeşitli pazarlıklar bir daha yaşanmasın diye yeni ve köklü bir değişiklik yapılması kaçınılmazdı. MHP ile birlikte Anayasa Değikliği yapılarak, bir daha benzer krizler çıkması önlenmesi amaç edinilmiştir. Buradan MHP Yönetimi ve Vekillerine de ayrıca teşekkürlerimizi ifade ediyoruz.
Kıymetli Arkadaşlarım;
Bu sistemin gerekliliğini Sn. Cumhurbaşkanımız aynen şöyle ifade etmektedir.
‘Birileri çıkıp diyor ki, ‘İstediğiniz neyi yapamıyorsunuz da sistemi değiştiriyorsunuz’ Mesele, insan meselesi ama bunun yanında sistem güçlü olursa, insanla sistemi birleştirdiğiniz zaman pik yaparsınız. Biz çok engellendik. Bir dönem aynı partiden başbakan ve cumhurbaşkanı olunca hızlandık, ama öncesinde engellendik. Bunlara rağmen buralara geldik. Bu işler şahıslara bağlı olmasın, ülkenin geleceği kişilerin gayretlerine endekslenmesin diye bu sistemi istiyoruz. Artık hükümeti, seçtiği cumhurbaşkanı vasıtasıyla doğrudan millet kuracak.
Milli iradenin tecellisinin üzerinde kara bir bulut gibi dolaşan vesayet güçlerinin devri, şahıslara bağlı olarak değil, sistem olarak tamamen kalkıyor… ”
‘’Yakın tarihimizden hatırlayacak olursak ‘’Demirelle-Çiller, A.Necdet Sezer İle Ecevit’’ mevcut sistemin olumsuzluğunun en bariz iki örneğidir.
Unutmayalım! BAŞBABAKAN çalışacağı bürokratları bile çok zor atıyordu. Çoğu makam VEKALETLE yönetilir hale gelmişti. Uyumlu olmayan CUMHURBAŞKANI ve BAŞBAKAN yönetimdeki zorluğu ortaya çıkıyordu. Millete hesabı ise İKTİDAR OLAN veriyordu. Eski tabirle millet iktidardı ancak muktedir değildi. Ülkemizde böyle bir vesayetçi ve jakoben anlayış hakimdi
Asıl rahatsızlıkları MİLLETİN yönetimde söz sahibi olmasıdır. Benim oyumla, Çoban’ın oyu bir olur mu diyen zümre, yeni sistem değişikliğine elbette karşı olacaktır. Rahmetli MENDERES, ÖZAL, ERBAKAN gibi liderlere de karşı olduklarını biliyoruz. Demek ki, kişilere karşı gözükseler de, asıl olarak MİLLETİN yönetimde söz sahibi olmasına karşılar.
Öyleyse Yarınlarımız için, Ülkemizin selameti, huzuru, aydınlık günleri için, mazlumlar için, Müslüman coğrafya için, 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz için EVET diyeceğiz.
EVET demek için o kadar çok gerekçemiz vardır ki; Sadece HAYIR diyen CEPHEYE bakmak bile EVET demek için yeterli bir sebeptir.
Bugün olduğu gibi yarın da; Yolumuz ve yönümüz HAK ve HAKİKAT olacaktır. MİLLET için, MAZLUMLAR için DURMAK YOK YOLA DEVAM diyoruz.
Rehavete kapılmak yok! Hainler, iç ve dış mihraklar, şer odakları her gün yeni planlar yapıyor GÜÇLÜ TÜRKİYE, GÜÇLÜ DEVLET, GÜÇLÜ MİLLET; BİRLİK ve BERABERLİK için çalışmaya devam edeceğiz.