Ne kadar incitici değil mi “Vize” ambargosu.
Hemde bir gece ansızın alınan bir kararla.
Hemde ilişkilerin en iyi olduğu dönemde.
Hemde Dostluğun tavan yaptığı ve tüm dünyaya deklare edildiği bir zamanda.
Daha aradan yirmi gün bile geçmemişken.
Vize ambargo uygulaması; kapıyı yüzümüze çarpmaları anlamına geliyor.
İncitici,rencide edici, surata patlamış bir tokat gibi.
ABD’nin yaptığını tasvip etmek asla kabul edilemez.
Kabalık,şımarıklık ve alçaklık olarak tanımlamakta mümkün.
Aynısıyla yanıt vermek, onlara da bizim Vize ambargosu uygulama kararımız, çok yerinde bir hamle.
“Dostum Donald” ifadesinin görüleceği üzere hiç bir kıymeti olmadığı gün gibi ortaya çıkmıştır.
Dostum demekle dost olunmuyor ne yazık ki.
Gerçek dostlukları da sudan bahanelerle, vaatlerle, birilerinin talimatları ile yitirmemek gerekiyor.
Ülkeler arası diyaloglar,dostluklar dış siyasetin sağlamlığı ile ilintilidir.
Ülke idare etmek sadece içeridekilere oynamak değildir.
İçerinin duymak istediklerini güzel bir hitabetle dile getirmek değildir.
Nasıl Dünya beşten büyüktür ifadesi doğruysa, içeriye oynamak ta o kadar yanlıştır.
Dünyayla geçimsiz,komşularla kavgalı bir görünüm izole edilmek için bir zemin hazırlar.
Bizleri orta doğu anlayışına hiç kimsenin mahkum etmesine asla izin vermemeliyiz.
Bizlerinde bu iğrenç tezgaha çanak tutmamamız gerektiğini her daim bilmemiz gerekir.
Üzerimize oynanan iğrenç bir oyun var.
Bu iğrenç oyunu anlamak ve görmek için alim olmaya gerek yok sanırım.
İdare zayıflığımızdan faydalanıp koca bir ülkeyi orta doğu bataklığına hızla sürüklemeye çalışan egemen güçler,perde arkasında rol tayini yapmaya devam ediyorlar.
Sırada Türkiye ve akabinde İran var.
İdare etme zaafiyeti devam ederse yakın zamanda belimizi doğrultamayacak duruma geleceğimiz çok açık bir şekilde ortadadır.
Koca bir ülke ile oyun oynanamayacağını dünya aleme gösteremez isek leş kargaları üzerimizde uçuşmaya başlayacaklardır.
Dış siyasetimizi çok hızlı bir şekilde yeniden gözden geçirip popülizmi bir kenara bırakmalıyız.
Milli bir dış siyaset anlayışı geliştirmeliyiz.
Ülke menfaatlerini en akılcı yöntemlerle koruyup yeni ve güvene dayalı yöntemler belirlemeliyiz.
Ülkenin tüm katmanlarıyla mutabık kalınacak bir dış siyaset anlayışı geliştirmeliyiz.
Partiler ve onların geleceği dizayn edilirken ,2019 seçimlerine hazırlanılırken, Ülke geleceği göz ardı edilemez.
Ülkemin onuru,şerefi tüm siyasilerden olduğu gibi tüm partilerden daha üstün ve elzemdir.
Bu ülke insanı rencide edilmeyi,hakir görülmeyi asla kabul edemez.
Ülkemin geleceğinde; aklı, tüm hesapların önüne koyarak bir yol izlemek gerekir.
Erdemli davranarak öz eleştiri yapmak ve çıkarımlarda bulunmak kaçınılmazdır.
Gerçekçi ,samimi ve dürüst olmak,halkıyla barışık ve eşit idare anlayışı ile yönetilmekle işe başlanılabilir.
Kimse kimseyi kandırmasın şapkamızı önümüze koyalım bir daha, bir daha her şeyi gözden geçirelim.
Zor kazanılan Dostluklar, kolay yitirilme melidir.
Vizeli günler diliyorum.
Kalın sağlıcakla…