AŞIK VEYSEL
Sivas Şarkışla İlçesi’nin bir köyünde evli bir çift vardır.
Koca görme engellidir. Kadında diğer köylü kadınlarına nispeten güzeldir.Ancak kadın görücü usulu evlenmiş fakir biridir. Verdikleri kocasını sevmiyor ve ama hizmette kusur etmiyordur… Varmadan önce köyde bir sevdiği yavuklusu vardır sevgilisiyle ara sıra evinin kuytu arka bahçesinde buluşur hasret giderirlerdi.
Bu olay yaklaşık üç beş yıl sürer. Ve sonunda kaçmaya karar verirler. Sevgilisi akşam evin bahçesine gelir.Kadınla beraber karanlıklarda kaçmaya başlarlar.Ancak köy yerinde ne araba, ne de başka bir taşıma aracı vardır. Kadınla adam yakalanma korkusuyla töre korkusuyla soluk almadan, kaçıyorlardır.
Sonunda nefesleri kesilince dinlenmek için bir ağacın dibinde dururlar, arkaya baktıklarında kimsenin olmadığını anlayınca iyice rahatlar biraz soluklanırlar.Kadın sevgilisine kaçmaya başladıklarından beri çarığının içinde bir şey olduğunu ve rahatsız ettiğini söyler.Çarığını çıkardığında gördüğüne
inanamaz.
Bir tomar para.Anlıyor ki parayı kocası çarığına koymuş. Karısına para bırakan o adam, Büyük Aşık Veysel’dir kadının kaçacağını anlayıp yolda çaresiz kalmasınlar aç durmasın diye.Bende bu kadının yıllarca ”emeği’‘ var Yıllarca bana baktı yedirdi içirdi beni yıkadı.Önüme bir tas çorba getirdi. bu para onun hakkıdır hakkımı helal ediyorum der.
Kadını-Erkeği belki yanlış yapa bilir, peki kaçımız ayrıldığımız eşimize emeği var,bize baktı hakkımı helal ediyorum gittiği yerde sefil olmasın diye kazancımızdan bir kaç kuruş para bırakırız… işte Aşık Veysel’i Veysel yapan bu yüreği kalbi gönül gözüdür… Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun…
Derleyen Tayfun Talipoglu – Kaan Metin ÇELİK