Ekonomik göstergeler olumsuz sinyal verme aşamasını çoktan geçti.
Öyle bir hal aldı ki adeta davul zurna çalıyor.
Titretiyor, yıkıyor, perişan ediyor.
Faiz,Döviz,Altın Petrol aldı başını gitti, tutabilene aşk olsun.
Ne Dolar’la ne de Euro ile işim yok ki ne diye fakirleşeyim diyorsanız fena halde yanılıyorsunuz.
Dışa bağımlı olan bir ülkenin beşikteki bebeğine kadar yansıması olur.
İğneden ipliğe kadar bildiğiniz her şeye zam olarak yansıdı, yansımaya da devam edecektir.
Alım gücümüz zayıflamakla kalmayacak hepten tükenecektir.
Geçinme koşullarımız dahada zorlaştı ve perişanlık ölçülerine vardı ne yazık ki.
Bu koşullarda fakirlikten söz edebilirmişiz demektir değil mi?
Fakirleştik.. Dahada fakirleşeceğimizin emareleri ortada zaten.
Esnaf,Tüccar,Sanayici ve İşadamları yandık Allah diye bas bas bağırıyor duyan yok tabi ki.
İflaslar patlamış toplum cinnet halinde birilerini alakadar ediyor mu bilemiyorum.
Bu felaket gidişata, dur diyecek müdahale de bulunacak hiç bir ilgili ve yetkili Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı yok mu?
Meydanı boş bıraktılar.
Ekonomi tamamen sahipsiz bir görüntü çiziyor.
Bu durumda ya çaresizlik var ya da gidişattan memnuniyet duyuyorlar demektir.
Memnunsalar şayet.. Bizlerin bilmediği bir çıkarları var demektir.
Varlık Fonunu idare eden “Yiğit Bulut’un” namı diğer Jölelinin içinde olduğu spekülasyon mudur demekten ve düşünmekten kendimi alamıyorum.
Bu işi bizzat organize ediyor olabilir mi acaba?
Dövizi aşağılardan toplayıp yukarılardan satarak Varlık Fonunun zararlarını bu yolla telafi ediyor olmasın.
Biraz şeytani ve biraz zorlama bir düşüncede olabilir benimkisi, ama olabilir değil mi?
Yok durum böyle değil, çaresizlik var deniyorsa;
Vay başımıza gelen..
Yandık, yandık ki ,ne yandık.
Çaresizlik; ekonomide Müflisliğin tescilidir.
***
Sayın Cumhurbaşkanımız kısa bir süre önce çıkarın yastık altındaki Altınlarınızı, Dövizinizi dediğinde insanlar tereddütsüz bu çağrıya uydu.
Çağrıya uyanlar kocaman aferin aldı Sayın Cumhurbaşkanımızdan.
Reel ekonomiye katkı sundukları için bol bol övgüler yağdı.
Çağrıya uymamakta ısrar edenlerin zarar edeceğini ve hatta pişman olabileceklerini de vurguladı Sayın Cumhurbaşkanımız.
Peki bu gün itibarıyla gelinen noktada bu çağrıya uyup ta mağduriyet yaşayanların vebali kimin üzerinde olacak acaba?
Umarım birileri çıkıp ta Altınınızı ,Dövizinizi satarken bize mi sordunuz demez inşallah.
Velhasılı kelam ekonomi jantta gidiyor.
Yatıyoruz kalkıyoruz cebimizden biraz daha alındığını görüyoruz.
Fakirleşiyoruz arkadaş fakirleşiyoruz.
Lamı cimi kalmamış bu işin.
En tepesindekinden en aşağıdakine kadar yandım Allah diyoruz.
Ekonomimiz çok güçlü diye bizleri kandıranlar ve fakirleşmemize sebep olanlar bedelini muhakkak ki ödeyeceklerdir.
Hep Hatice’den bahsettiler oysa ki Netice tüm gerçekliğiyle ortada.
24 Haziran günü tüm fakirleşen seçmenlerin, sandıkta hesap sorma günü olacaktır.
Gün ola harman ola,tüm ülkeme hayırlar ola.
Kalın sağlıcakla..