KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR

Ekrem İMAMOĞLU; Millet ittifakı adayı olarak açıklandığında, Cumhur ittifakının keyfi pek yerinde olmuştu.
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOKTUR
Beylikdüzü İlçesi dışında pek tanınmayan, bilinmeyen birisiydi.
Kampanya başladığında Binali Yıldırım karşısında neredeyse hiç şansı yok gibi görüldü.
Binali Yıldırım rakibini hafife alarak kampanyasını çok ağırdan aldı.
Kibirli ve üstten bakan bir anlayışla kendi sıkletinde dahi görmedi diyebilirim.
Sayın Cumhurbaşkanının deyimiyle Binali beyi bütün dünya liderleri tanıyor lakin İmamoğlu’nu Allah’ın tek kulu tanımıyordu.
Bu durum bile tek başına İmamoğlu’nun kazanamamasına bir sebepti.
Öylemi oldu?
Elbette öyle olmadı.
İmamoğlu kampanyasında o unutulan ve hasret kaldığımız “SEVGİ” dilini kullandı.
Anlayışı, Barışı ,Hoşgörüyü, Kardeşliği ve Sevginin ne kadar yüce olduğunu hatırlattı tüm Türkiye’ye.
Kibrin yanından bile geçmedi.
Kibir anlayışını alaşağı etti.
İnsanlara umut oldu.
Mütevazı kişiliği ile Türkiye’nin yediden yetmişe herkesin tanıdığı ve herkesimin sevgisini kazandığı bir lider olmayı başardı.
Son tahlilde;
Ekrem İmamoğlu RÜZGARI Türkiye’nin her köşesini sarmış, sarmalamış durumda.
Esintileri Bahar kokusu kıvamında.
Mazbatasını henüz alamamış olsa da Millet mazbatayı  bir Nisan sabahı vermiş anlaşılan.
YSK kesin sonuçları açıklamamasına rağmen, tabela İMAMOĞLU diyor.
İMAMOĞLU Sevgi dilini kullanarak bu büyük başarıyı elde etmiştir.
İktidar tarafından sindirilemeyen ve kabullenilmek istenmeyen bu sonuç esas itibarıyla iktidara  öz eleştiri yapma fırsatı verecektir.
***
İSTANBUL başlı başına ayrı bir değeri ve ağırlığı olan en gözde şehrimizdir..
İstanbul’u yönetmeye hak kazanan  günü geldiğinde de tüm Türkiyeyi yönetmeye en büyük adaydır.
İktidarın telaşının ve seçim sonucunun kabul görmemesinin yegane nedeni bu tespittir.
Bu yüzden mevcut tüm itiraz hakları ve seçimin iptali konusunda tüm yol ve yöntemler denenmektedir.
İktidarın izlediği bu yolu ve takındığı bu tutumları baştan aşağı hatalı görmekteyim.
Kendi seçmeninde bile infiallere neden olmaktadır.
İktidarın haksız tutum ve engelleme metotları insanın aklına farklı kuşkular,farklı soruları getirmektedir.
Mesela;
1-İktidar bu tarz hareketlerle var olan Ekonomik sıkıntıları mı örtbas etmeye çalışıyor?
2-İBB’de şaibeli durumlar var da zaman kazanarak onlara kılıf mı uyduruluyor?
3-İmamoğlu’nun Başkanlığını itibarsızlaştırılarak İmamoğlu’nu küçük düşürmek mi hedefleniyor?
4-Sonuç süreci uzatılarak bir kargaşa ,bir istenmeyen durum yaratılarak seçimin iptaline bir gerekçe mi yaratılmak isteniyor?
Bu ve buna benzer sorulara ve  kuşkulara mahal vermemek için bir an önce İmamoğlu’na mazbatası verilmelidir.
Demokrasinin gereği sandıktan çıkana saygı duymaktır.
Pekala Sayın Cumhurbaşkanı ile Sayın İmamoğlu Türkiye adına birlikte el ele vererek güzel işler yapabilirler.
Bu şansı ne adına olursa olsun heba etmemek lazım.
Ülke sevgisi ve ülkeye bağlılık bunu gerektirir.
Sayın Cumhurbaşkanın öncülüğünde acilen düzeltilmesi lüzumlu yığınla sorunlarımız vardır.
Ülke meselelerine odaklanmak ve çözüm üretmek öncelikli olmalıdır.
Yereldeki meşru sonucu kabullenmeyip geneli riske etmenin son derece sakıncalı olacağı asla unutulmamalıdır.
Mutlu ve Umutlu yarınlar diliyorum.
Zeki Şanlı
1967 İskenderun doğumlu.Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İstatistik Bölümü mezunu.