Bayramın birinci gününü Mersin’de geçirdim.
Mezitli ve Toroslar İlçesinde bulunan yakınlarıma ailemle birlikte bayram ziyaretlerinde bulunduk.
Konu benim ne yaptığım, nereye gittiğim değil elbette.
Gördüklerimi sizinle paylaşmak isterim.
Konu Suriyeli Çocuklar.
Sokaklarda kıyamet gibi, her yeri istila etmiş Suriyeli çocuklarla karşılaştım.
Gruplar halinde sokakların sahibi gibi gayet rahat ve sesleriyle ortalığı inletiyorlardı.
Mesele; çıkardıkları sesler ya da bağrışmaları değil.
Mesele; yaşları 5-6 ile 14-15 düzeyinde olan çocukların birden fazla guruplar halinde oynadıkları oyundu.
Oyuncakları envayı çeşit olmak üzere silahlardan ibaretti.
Bu oyuncak silahlarla birbirlerini kovalamalar, birbirlerini öldürmüş gibi bir görüntü vermeleri beni endişelendirdi.
Aynı manzarayı bayramın ikinci ve üçüncü gününde İskenderun Pirireis Cami civarında gördüm.
Gruplar halinde sokak savaşı yapıyorlardı.
Aynen savaşta olduğu gibi pusuya yatanlar, tuzak kuranlar vardı.
Ne yalan söyleyeyim gerçekten ürktüm.
Mersin’de gördüğüm manzaranın aynısı İskenderun’da da yaşanıyordu.
Suriyeli ailelerin Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar yayıldıklarını biliyoruz.
Bu ailelerin de çocuklarının daha farklı olmadıklarını düşünüyorum.
Aynı yaşam kategorisinden geldikleri gerçeği ortada duruyor.
“Bu çocuklar oyun oynuyorlar canım kuruntu yapmanın alemi yok” demeyin.
Kendi çaplarında eğleniyorlar diyerek geçiştiremeyiz.
Bugünün çocukları yarının büyükleridir.
Yetkililere ve ilgililere buradan seslenerek dikkat çekmek istiyorum.
Psikolojisi bozuk olma olasılığı yüksek olan bu Suriyeli çocukların bizim çocuklarımıza da olumsuz etki yarattıklarını göz ardı edemeyiz.
Bu gözden kaçan psikolojik durumun ileride Devletin başına bela açacak cinsten olduğunu düşünüyorum.
Ağaç yaşken eğilir sözüne binaen bu manzara karşısında kayıtsız kalınamaz.
Bu gün oyuncaklarla oynanır yarın gerçek olanları ellerine sıkıştırılır.
Öyle değil mi?
İleride suç örgütleri olarak karşımıza çıkma ihtimalleri de var.
Mevcutlarla yıllardan beri mücadele edildiği düşünülürse ne demek istediğim anlaşılır sanırım.
Evham yapmıyorum değerli okurlar.
Çocukların yüz ifadeleri çocuksu olmaktan uzak.
Sanki intikam alma arzusu ve silahla kendilerini kabullendirme duygusunun tezahürü var.
Mesele Psikologları,Pedagogları ilgilendirdiği gibi Devleti idare edenlerin de meselesidir.
Gözden kaçmaması ve üzerinde önemle durulması gereken bir husustur.
İş işten geçmeden vakti zamanında alınacak tedbir, olası belalardan ve sıkıntılardan hepimizi koruyacaktır.
Konu basitmiş gibi görünse de uzun vadede farklı kulvarlara evrilebilir.
Ben böyle düşünüyorum.
Büyüklerinin yarattığı travmatik durumları şimdilik es geçiyorum.
Sizlerin yorumlamalarınıza bırakmayı daha münasip görüyorum.
Kalın sağlıcakla..