Dörtyollu şair ve yazar Feride Gerdelmann Kimdir?
Dörtyollu şair ve yazar Feride Gerdelmann, Almanya`da doğdu. Mehmet Kemal Efendinin büyük torunu. Büyük dedesi, Mustafa Deliağa’nın kardeşiydi. Büyük Atatürk’ü ile dostluklarını, Dörtyollular bilir.
Feride hanım, eğitimini ve tahsilini Almanya`da tamamladıktan sonra, iş hayatına muhasebeci olarak başladı. Çocukluk yıllarında, Türk ve Alman Edebiyatına büyük ilgi gösteren Feride Gerdelmann, Almanca çocuk hikaye kitapları yayınladı. Bu hikâye kitapları, ilk okullara dağıtıldıktan sonra, tahsilini devam ederek; Alman Edebiyatını okudu.
Bu arada Türk Edebiyatına hissettiği, büyük ilgiyi hiçbir an bırakmamıştı. Değişik bir anlatım tarzı ile Türkçe hikayeler, şiirler, yazılar yazmaya devam eden Feride Gerdelmann’ın, 2017 ve 2018 yılında Gazetelerde, makaleleri yayınlandı.
İki çocuk annesi olan Feride Gerdelmann, şu anda Almanya`da yaşıyor ve Almanya’dan, sekiz tane Türkçe kitapları yayınladı.
Yayınlanan Türkçe kitaplar:
1. Avucumun içinde saklıyorum seni
2. Ah benim ince sızım
3. Aynam düştü yere
4. Acı benim önümde eğilecek
5. Can kırıkları
6. Adın ile savaşıyor insanlar
7. Ben istemedim ki
8. Ben büyümedim
Son kitabının “Ben Büyümedim” arka yazısı:
Dörtyollu şairimiz Feride Gerdelmann’ın sekizinci kitabı “Ben Büyümedim” çıktı.
“Hani, kendinize güvenmediğiniz veya çekindiğiniz an,
biri arkanızdan size, “Hadi, yürü! Çekinme!” der ya?
İşte öyle bir an, bir adım atmaya başladım.
Kendi kendime, “Yürü!” dedim. Kendi elimi, kendim tuttum.
“Yazmasını, biliyor muyum? Okuyanlar, kızar mı? Üzer miyim, okuyanı? Kötü bir söz, duyar mıyım?” gibi soruları, hiç düşünmedim.
Aslında kendim için, kendimi düşünerek; yazmaya başladım. O nedenle, bir beklentim de yok. Seven olur veya seven olmaz? Beğenen olur veya beğenen olmaz?
Belki de yazmaya başladığım an gibi olur?
“Yalnız ve sevilmeyen”, bir kitap olur. Ama bir farkı olur yine de. “Adım” bir yerde yaşar.
“Benim adım yaşamalı.” dedim. “Bir emanet bırakmalıyım. Yürüdüğüm yollar, izlerim, kendi hislerim, yaşadıklarım silinemez. Hayatımı, sözlerimi ve düşüncelerimi; kimse belirleyemez.
Kimse tanımasa da; çocuklarım, büyüyünce beni okumalı. Torunlarım beni tanımalı.” dedim.
Şimdi bir yazar mıyım? Bilmiyorum. Şair miyim? Bilmiyorum. Belki siz biliyorsunuz?
Benim bildiğim tek şey; hissettiğim, gördüğüm, duyduğum, kendimden, ondan, bundan, güzel doğamızdan veya da bir nesil hakkında yazmam.
“Bir zamanı var mı ki yazmanın? Sonu geliyor mu veya bir son görünüyor mu?” sorulara da, bir yanıt veremem.
Yazacağım kadar yazıyorum. Belki de yaşadığım kadar yazacağım? Yaşadıklarım kadar yazacağım…Kim engelleyebilir?”