Sezgisel beslenme, temelde besinlerle yeniden iyi ilişkiler kurmamızı sağlayan bir yöntemdir. Geleneksel diyet kavramından uzak olan bu beslenme biçiminde herhangi bir yasak listesi yoktur ve size neyi, ne zaman veya ne kadar yemeniz gerektiğini söylemez. Size bu seçimleri yapabilecek tek kişinin siz olduğunu öğretir.
Hepimiz az çok nasıl beslenmemiz gerektiğini biliyoruz ve her gün kilo verme konusunda yeni bir yöntem çıktığını duyuyoruz. Ancak ne denersek deneyelim bir yere varamıyoruz veya başladığımız yere geri dönüyoruz. Peki nerede yanlış yapıyoruz?
Bir bebek düşünün, 6 aylık ve ek besine başlamış. Annesi bebeğine meyve püresi hazırlıyor ve yedirmeye başlıyor. Annesi pürenin son kaşığını vermeye çalışırken bebek huysuzlanıyor, zorla yiyor ve son kaşığı yedikten sonra geri çıkartıyor. Ancak yetişkinliğimize geldiğimizde durum değişiyor. Artık doymuş olsak bile tabağımızda pirinç tanesi dahi bırakmamaya çalışıyoruz.İşte bütün canlıların doğdukları andan itibaren sahip olduğu ve bebeğin o son kaşığını yememesinin nedeni olan, açlık ve tokluk sinyallerimizi anlayabilme kabiliyetimiz çeşitli faktörlerle köreliyor. Sezgisel yeme bize bu sinyallerle barışmamızı ve bunlara göre beslenmemizi öğretiyor. Yani bir nevi fabrika ayarlarımıza geri dönmemize yardımcı oluyor.
Sezgisel yemenin temelde 3 özelliği vardır:
Aç olduğunuzda arzuladığınız yiyeceği yemeye koşulsuz izin verin
Çoğunlukla duygusal nedenler yerine fiziksel nedenlerden dolayı yemeğe çalışın.
Ne zaman ve ne yiyeceğiniz konusunda açlık ve tokluk sinyallerinize güvenin.
Sezgisel beslenme, bir diyet değildir. Yani sezgisel yeme kilo vermeyi vaat etmez. Ana odağı yeme davranışıdır ve bu yolculukta ilerleyebilmek için durumunuza şefkatle bakmak, kendinize karşı nazik olmak, öğrenmek ve ilerlemek için kilit noktadır.
Pek çok diyetin başarısız olmasının bir nedeni her zaman açlığımızı tatmin etmek için yemek yemiyor oluşumuzdur. Çoğumuz bazı duygularla başa çıkmak için yemeğe yöneliyoruz ve yedikten sonra daha kötü hissediyoruz. Yani ana probleme ek bir de aşırı yediğimiz için suçluluk hissetmeye başlıyoruz. Sezgisel yeme ile hem duygularımız hem de yediklerimizin kontrolünü yeniden kazanmak mümkün.
Sevgiyle ve sağlıkla dopdolu bir ömür geçirmeniz dileğiyle.